Kolon kanserinin oldukça yaygın görülen kanser türlerinden biri olduğunu söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tarık Zafer Nursal, bağırsağın genişleyebilen bir organ olması sebebiyle teşhis edilebilmesinin daha zor olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Nursal, dışkılama düzeninde değişiklik, karın ağrısı, dışkının tam boşaltılamama hissi, dışkıda kan görülmesi, halsizlik, kansızlık ve istemsiz kilo kaybının öne çıkan belirtilerden olduğunu dile getirdi.
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tarık Zafer Nursal, tüm kanserlerde olduğu gibi bu kanseri de erken evrede yakalamak önemlidir bu sebeple özellikle dışkıda gizli kan testi ve makatın son kısmının boru ile değerlendirildiği kolonoskopi ve endoskopi ile tarama amaçlı yapılması gerektiğini belirtti.
HER YIL TEST YAPILMALI
Dünyada üçüncü sırada görülen kolon (kalın bağırsak) kanserinin bağırsağın son kısmında gelişen bir kanser türü olduğunu belirten Prof. Dr. Nursal, kanserin çevresel ve ailesel etkenler ya da kalın bağırsağın iç kısmındaki zarın kabarcıklarında gelişen polip hastalığı olan kişilerde daha fazla görülebileceğini söyledi. Kolon kanserinde de erken tanının önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nursal, özel bir risk faktörü ve hiçbir yakınması olmayan 45 yaşını aşmış kişilerin dahi tarama testleri için her yıl dışkıda gizli kan testi ve muayene, 10 senede bir ise kolonoskopi yaptırması gerektiğini aktardı. Prof. Dr. Nursal, “Ayrıca kolon kanserinden korunmada kişinin fiziksel aktivite yapması, bol lifli sebzeler, tam tahıllar, süt ürünleri tüketmesi riski azaltması yönünde etkili olabilir” dedi.
BESLENME ALIŞKANLIKLARI ETKEN OLABİLİR
İşlenmiş et, kırmızı et, aşırı alkol, sigara kullanımı, şişmanlık gibi etkenlerin kolon kanserine neden olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Nursal, dışkılama düzeninde değişiklik, karın ağrısı, dışkının tam boşaltılamama hissi, dışkıda kan görülmesi, halsizlik, kansızlık ve istemsiz kilo kaybı kolon kanserinin belirtileri olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Nursal, bu yakınmaları olan kişilerin zaman geçirmeden doktora başvurmaları, kolonoskopi ve şüpheli ise biyopsi, gerekli durumlarda da bilgisayarlı tomografi yapılarak tanının konabileceğini söyledi.
AMELİYAT ÖNCESİ IŞIN TEDAVİSİ GEREKEBİLİR
Kolon kanserlerinde uygulanan kapalı yöntem (laparoskopik)de dahil olmak üzere cerrahideki amaç kanserli dokunun sağlam sınırlarla çıkarılması ve ilgili lenf düğümlerinin temizlenmesi olduğunu belirten Prof. Dr. Nursal, kalın bağırsakta olan kanser vücuda yayılmamışsa, rektümde olan, bağırsak duvarına taşmış ve çevre lenf düğümlerine taşmış hastalık saptanmışsa ameliyat başarı şansının artırması için öncelikle hastalığı küçültmek amacıyla ilaç ve ışın tedavisi uygulanması gerektiğinin altını çizdi.