Halk arasında ‘çikolata kisti’ olarak bilinen endometriozis her 10 kadından birinde görülüyor. Endometriozis pek çok hastalıkla benzer şikayetlere yol açabildiği için, hastalar çoğunlukla bu ağrıların endometriozisten kaynaklandığını bilmiyor ve farklı branşlarda bir çok doktora başvurarak zaman kaybedebiliyor. Hatta hastalığın tespiti 10 yılı bulabiliyor. Örneğin; toplumda çok sık görülen bel ve sırt ağrıları, sürekli yorgunluk, karın ağrısı, karında şişkinlik ve gaz gibi sorunlar endometriozisten kaynaklanabiliyor.
Ülkemizde yaklaşık 2 milyon kadında görülen endometriozis hastalığı günümüzde giderek yaygınlaşıyor. Toplumsal farkındalık yetersiz olduğundan kadınsal hastalıklarda hekime başvurmak yerine çoğunlukla internetten ya da arkadaşlardan bilgi edinilmesine, son iki yıldır devam eden Covid-19 pandemisi sürecinde hastaneye gitme endişesi de eklenince hastalık daha da ileri seviyeye ulaşabiliyor.
Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mete Güngör, Mart ayı Endometriozis Farkındalık ayı kapsamında yaptığı açıklamada, üreme çağındaki her 10 kadından birinin kapısını çalan endometriozis hastalığı hakkında bilinmesi gereken 6 önemli noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
ÇİKOLATA KİSTİNDE BU BELİRTİLERE DİKKAT!
Rahmin iç duvarını döşeyen dokunun rahim dışında bulunması olarak tanımlanan endometriozis, bazı hastalarda hiçbir belirti vermeden sinsice ilerlerken; çoğu hastada ise kronik karın ağrısı başta olmak üzere, özellikle adet döneminde şiddetli ağrı ve aşırı kanamaya, ağrılı ilişkiye neden oluyor. Endometriozis bağırsakları etkilemişse; ağrılı dışkılama, mesaneyi etkilemişse kanlı idrar ve yanma şikayeti görülüyor. Üreme organlarında meydana getirdiği hasarlar ise kısırlığa yol açabiliyor.
ENDOMETRİOZİS BAŞKA HASTALIKLARLA KARIŞABİLİYOR
Halk arasında “çikolata kisti” olarak bilinen endometriozis pek çok hastalıkla benzer şikayetlere yol açabildiği için, hastalar çoğunlukla bu ağrıların endometriozisten kaynaklandığını bilmiyor ve farklı branşlarda bir çok doktora başvurarak zaman kaybedebiliyor.
Örneğin; toplumda çok sık görülen bel ve sırt ağrıları, sürekli yorgunluk, karın ağrısı, karında şişkinlik ve gaz gibi sorunlar endometriozisten kaynaklanabiliyor
ENDOMETRİOZİS (ÇİKOLATA KİSTİ) TEDAVİSİ, TEŞHİS EDİLMESİNDEN DAHA KOLAY
Endometriozis kadınlarda miyomlardan sonra en sık görülen iyi huylu bir hastalık olmasına karşın çoğunlukla böyle bir hastalığın varlığı bilinmediğinden birçok kadın regl ağrılarının normal bir durum olduğunu ve bununla yaşamak zorunda olduğunu düşünüyor. Yol açtığı şikayetler sıklıkla başka hastalıklarla da karıştığından tanısı 10 yılı bulabiliyor.
Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mete Güngör “Genç kızlarda da görülen endometriozis yıllarca tanı konulamadığından çoğunlukla ilerlemiş durumda karşımıza çıktığı için tedavisi daha kompleks bir hale gelebiliyor. Endometriozisin tedavisi; hastalığın seviyesine, semptomlara ve hastanın çocuk sahibi olmak isteyip istemediğine göre değişebiliyor. İlaç tedavisi, ameliyat ya da her iki yolla birden tedavi edilebiliyor” diyor.
40-50 YAŞLARINDA GÖRÜLDÜĞÜNDE KANSERİN HABERİCİSİ DE OLABİLİR
Yapılan bilimsel çalışmalar; Yumurtalık (Over) kanserinin, endometriozisi olan hastalarda daha sık görüldüğünü ortaya koyuyor. Prof. Dr. Mete Güngör “Her endometriozis kistini ameliyat etmiyoruz. Hastanın şikayeti yoksa, kist 5 cm’den küçükse ve hasta genç ise bu kistleri bir süre takip edebiliriz. Çünkü bu hastalık yüzde 10-30 oranında tekrarlayabilir. Bu nedenle ameliyat edeceksek önemli bir nedenimiz olmalıdır” diyor ve ameliyat gerektiren durumları şöyle açıklıyor:
- Şiddetli ağrı
- Tedaviye rağmen gebe kalamamak
- Kanser açısından şüpheli görüntü
Bu gibi durumlarda ameliyat elzem görülüyor. Özellikle 40-50 yaş arasında ortaya çıkan endometriozis kistleri kanserin habercisi olabildiğinden ameliyat edilerek patolojik incelemelesinin yapılması gerekiyor.
ENDOMETRİOZİS RİSKİNİ ARTIRAN NEDENLER
Prof. Dr. Mete Güngör, hastalık riskinin ailesinde endometriozis olanlarda diğerlerine göre 6 kat daha fazla görüldüğünü vurgulayarak, diğer risk unsurlarını şöyle sıralıyor:
- İlk âdet kanamasının 11 yaşından önce olması
- 27 günden kısa aralıklarla âdet olmak
- Âdetin 7 günden uzun sürmesi
- Hiç gebe kalmamış ve doğurmamış olmak
- Yüksek düzeyde östrojene maruz kalmak
- Normal âdet döngüsünü engelleyen yapısal anomalilerin varlığı
- Yakın akrabalarda görülmesi
- Sağlıksız beslenme
- Özellikle et ağırlıklı, sebzeden yoksun ve yağlı beslenme
- Aşırı kafein tüketimi
endometriozis için diğer risk faktörleri olarak kabul ediliyor.