Prof. Dr. Mehmet Özmenoğlu, baş ağrısı nedeniyle aşırı ve bilinçsiz ilaç kullanımına dikkat çekerek; aşırı ilaç kullanımına bağlı bağlı baş ağrısının, günümüzde en sık karşılaşılan klinik tablolardan biri olduğunu vurguladı. Toplumda baş ağrısı yakınması olmayan kişi sayısı oldukça azdır. Nüfusun yüzde 90’ında yaşamının bir döneminde baş ağrısı yakınması görülüyor. Erkeklerin yüzde 93’ü, kadınların ise yüzde 99’u, en az bir kez baş ağrısı yaşıyor.- Advertisement -
Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özmenoğlu, baş ağrısı nedeniyle aşırı ve bilinçsiz ilaç kullanımına dikkat çekti. Prof. Dr. Mehmet Özmenoğlu, “Aşırı ilaç kullanımına bağlı bağlı baş ağrısı, günümüzde en sık karşılaşılan klinik tablolardan biri” dedi.
“Baş ağrılı ve daha çok uzun süreli dirençli migrenli hastalarda; ağrı kesicilerin yoğun ve bilinçsiz kullanımı, başlı başına ağrı nedeni olabiliyor” diyen Prof. Dr. Mehmet Özmenoğlu, “Kronik migrenli hastalarda ağrının sıklığı nedeni ile bilinçsiz ilaç kullanılmasına bağlı baş ağrısı oluşur. Bu ağrılara, migren ilaçlarının ayda 8 günden fazla; ağrı kesicilerin ayda 15 günden fazla alınması neden olur” ifadesini kullanıyor.
“Ağrı kesici veya spesifik bir migren ilacı kullanırken dikkatli olunmalıdır” diyen Prof. Dr. Özmenoğlu, “Aksi takdirde hastalar, migrenden veya baş ağrısından değil, ilaç yan etkisinden etkilenebilirler” uyarısında bulundu.
En yaygın baş ağrısı nedeni: Migren
Baş ağrısına neden olan durumlara da değinen Prof. Dr. Mehmet Özmenoğlu, “Baş ağrılarını, birincil (primer) ve ikincil (sekonder) olarak basitçe iki gruba ayırabiliriz. Baş ağrılı hastaların yüzde 90’ı birincil baş ağrısı grubu içerisinde yer alır. Yüzde 10’luk ikincil baş ağrılı hasta grubunun yüzde 1’i ila 5’inin ağrıları ciddi bir nedene bağlıdır” diyor.
Bu sınıflamanın tanı, tetkik ve tedavi açısından büyük kolaylık sağladığını da vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Özmenoğlu, “Birincil baş ağrıları tekrarlayıcı, benzer karakterde olan, hasta tarafından iyi tanınan ağrılardır. Yaşamı tehdit etmezler ve genellikle tedavi ve önerilerle kontrol altına alınabilirler. İkincil baş ağrıları altta yatan başka bir nedene veya hastalığa bağlı olarak, bazen yaşamı tehdit edebilen, bu nedenle acilen ileri tetkik ve tedavi gerektiren, tanısı konulana dek hastanın gözlem altında tutulması gereken bir klinik tablodur” ifadesini kullanıyor.
Migren, birincil baş ağrıları içerisinde en popüler olan ve en sık görülen baş ağrısı türüdür. Tüm dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’ini etkileyen migren, klinik olarak basitçe üç alt gruba ayrılıyor: Basit migren, öncü bulgulu (auralı) migren ve kronik (3 aydan uzun süreli) migren.
Migren atağı başladıktan sonra ağrı kesicilerin yararı yok
Prof. Dr. Özmenoğlu, migrenin, sadece bir baş ağrısı türü olmayıp tüm sistemik yapıyı etkileyen özelliklere sahip olduğunu hatırlatıyor. Prof. Dr. Özmenoğlu, “Migren ataklarında ağrı başlangıcı genelde hafif olarak başlayıp şiddetlenir. Ancak çok şiddetli de başlayabilir. Baş ağrısı çok şiddetli olursa etkilere, kusma da eklenebilir.
Baş ağrısı 4-72 saat süreli, bazen orta derecede, bazen çok şiddetli zonklayıcı, nabız atar gibidir. Hastaların yüzde 60’ında ağrı tek taraflı olarak hissedilir. Ağrı atak sırasında veya farklı ataklarda taraf değiştirebilir, başın herhangi bir bölgesini tutabilir, yüze yayılabilir. Hastaların yüzde 75’inde migren ataklarına ense ağrısı eşlik eder. Baş ağrısı başlamadan önce ağrı kesiciler yararlıdır, ağrı başladıktan sonra alınacak ağrı kesicilerin çok bir yararı yoktur” diyor.