Prof. Dr Ender Saraç, her 3 kişiden birinin obez olduğunu belirterek, “Anadolu Kültüründeki Detoks Yöntemleri ile Şifalı Bitkiler” konularında bilgiler verdi.- Advertisement -
Her üç kişiden ikisinin obez olduğunu kaydeden Ender Saraç, “Türkiye’ de kardiyovasküler hastalıkların, kalp krizinin, diyabetin ve birçok hastalığın başkenti Konya. Esasında manevi açıdan bütün dünyada nam salmış bir yer Konya. Huzurun, tasavvuf ama öbür taraftan ise o incelik, ruhsal zarafete yakışmayan obezite patladı gidiyor Konya’da.
İnanılır gibi değil. Konya’da yürüdüğüm zaman en çok içimi cız eden konu 3 kişiden 2’sinin obez olması. Kendi hayatını mahvediyor. Ülkemize en çok Konya’dan buğday geliyor.Simit, poğaça, kek, pasta, ekmek, börek, bıçak arası, Mevlana böreği her şey hamur. Evde sabah ekmek yiyor, arada poğaça, simit yiyor. Konyalı kadınlar müthiş becerikli hemen börek açıyor. Derken hamur hamur tatlı bir zehir. Her beyaz unlu bir şey yediğinizde biraz daha göbek ve bele yağ olarak gidiyor” şeklinde konuştu.
Beyaz un ve şekerin tüketilmemesi gerektiğini belirten Ender Saraç, “Yemek yedin, mercimek, balık, köfte. Kan şekeri yavaş yavaş yükseliyor ama hamur işi yeyip bir de üstüne tatlı yediğin zaman kan şekeri birdenbire fırlıyor.O kadar çok fırlıyor ki pankreas dediğimiz kan şekerinin dengelemek için görevli olan organ birdenbire insülin salgılamak zorunda kalıyor. Beyin diyor ki dikkat et kan şekerin çıkıyor pankreasa emir veriyor pankreasta o kadar çok yedin ki sen insülin pompalamak zorunda kalıyor.
Sen o kadar çok insülin salgılattığın zaman bu sefer, insülin artık iş görmemeye, insülin direnci oluşmaya başladı. Şeker ya yakılmak zorunda veya yakamazsan yağa çevrilip en tehlikeli yer göbek civarında depolanıyor” ifadelerini kullandı.