Ana SayfaAnne ÇocukErken doğum sağlık problemlerine neden olur mu?

Erken doğum sağlık problemlerine neden olur mu?

- Advertisement -

Erken doğum, gebeliğin 20. haftası ile 37. haftası arasında gerçekleşen doğumlar-dır. Tüm canlı doğumların yaklaşık % 5 ile 18’i erken gerçekleşmektedir. Erken do-ğumun ciddi sonuçları olan bir sağlık problemi olduğunu belirten Tüp Bebek dok-torlarından Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Aytaç Tohma; “Yenidoğan ve bebek ölümlerinin önemli bir nedeni olan erken doğum çocuklarda ileriki dönemlerde duyma ve görme problemlerine, nörolojik sorunlara ve öğren-me güçlüğüne neden olabilmektedir. Bu sebeple önlem alabilmek açısından rutin gebelik kontrolleri kesinlikle aksatılmamalı” diye uyardı.

ŞİDDETLİ AĞRI VE KANAMA ERKEN DOĞUM İÇİN CİDDİ BELİRTİLERDİR

Sağlıklı gebeliğin ortalama 40 hafta sürmesi gerekir, 37. gebelik haftasından önce doğum belirtilerinin başlaması ve doğumun gerçekleşmesine erken doğum denilmektedir. Erken doğum, başta rahim kasılmaları ile birlikte anne adayı tarafından fark edilebilecek birtakım belirtiler gösterebilir diyen Doç. Dr. Yusuf Aytaç Tohma; “Erken doğumun başlıca belirtileri özellikle leğen kemiği, uyluk veya kasıklarda adet dönemlerindekine benzer ağrı ve kramplar, bel veya sırttan başlayıp karnın alt kısmına doğru yayılan ağrı veya basınç hissi, vajinal akıntının miktarında artış ya da renginde değişiklik ve vajinal kanama gibi durumlardır. Bu belirtiler bizi erken doğum için alarma geçirmektedir. Bazı durumlarda yalancı sancılar gerçek sancılar ile çok karıştırılır. Gerçek doğum sancısında kasılmalar düzenlidir ve öngörülebilir bir şekildedir. Kasılmalar gittikçe daha sık, daha uzun ve daha güçlü olur. Bu yüzden her anne adayının erken doğum belirtileri hakkında bilgi sahibi olması ve belirtilere karşı duyarlı olması çok önemlidir.” Şeklinde belirtti.

ANNE ADAYLARI HANGİ DURUMLARDA ERKEN DOĞUM RİSKİ TAŞIR?

Gebelik döneminin koşullarını belirleyen çok sayıda kriter olduğu için erken doğumu tetiklediği düşünülen unsurların sayısı da bir hayli fazladır. Gebeliklerin birçoğunda 37. hafta-dan sonra doğum gerçekleşirken, bazı hasta gruplarının da erken doğum için risk altında olduğunu belirten Doç. Dr. Yusuf Aytaç Tohma; “ Daha önce prematür bebek doğurma hikayesi olan gebeler, çoğul gebeliği olan gebeler, bebeğin anne karnında yüzdüğü sıvının fazla olduğu gebeler, şeker hastalığı ya da tansiyon rahatsızlığı olan gebeler, sigara kullanan gebeler, idrar yolu yada vajinal enfeksiyonu olan gebeler, rahim yapısında doğumsal anormallikler olan gebeler, gebelik öncesinde zayıf yada obez olan gebeler ve iki gebeliği arasında 18 aydan daha kısa süre olan gebeler erken doğum için risk altındadır. Tüm bunlara bağlı olarak gebelik öncesi muayene ile erken doğuma neden olabilecek hastalıkların saptanması ve tedavisi oldukça önemlidir. dedi.

GEBELİK KONTROLLERİ İHMAL EDİLMEMELİ

Normal sürecinde devam eden ve risk faktörleri bulunmayan gebelerin gebeliğinin erken doğumla sonuçlanabileceğini öngörmek çok zordur. Doğum ne kadar erken olursa problemler de o kadar fazla olacaktır. Erken doğumla dünyaya gelen prematüre bebeklerin en önemli sorunu akciğer gelişimlerindeki yetersizliktir. Bu sorun yüzünden erken doğan bebekler solunum zorluğu yaşarlar. Ayrıca bebek ne kadar erken dünyaya gelmişse santral sinir sistemi ile ilgili sorun riski de o kadar fazladır. Bu sebeple gebelik sürecinde rutin kontrollere gidilmesi, hekimin istediği testlerin düzenli olarak yaptırılması bu süreçte bir anormalliğin tespiti ve akabinde erken önlem alınması açısından önemlidir diye belir-ten Doç. Dr. Yusuf Aytaç Tohma “gebelik sürecinde sağlıklı beslenmek, günde 8-10 bardak su içmek, sigara ve alkolden uzak durmak erken doğum ihtimalini azaltmaktadır. Bunlara ek olarak, gebelik döneminde ağır işlerden, yoğun egzersiz programlarından ve erken doğum riski taşıyor ise cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Erken doğum şüphesi olan anne adayına yatak istirahati önerilir, kasılmaları azaltan ve hekim önerisiyle kullanılan birtakım ilaçların bir süre faydalı olabilir. Kortizon kullanımı ile doğacak bebeğin solunum sıkıntısının azaltılması amaçlanır” diye ifade etti.

- Reklam -