Oyun dönemindeki bir çocuğun bir anda oyun oynamayı bırakmasının ya da arkadaşlarından uzaklaşıp sessiz bir ortama çekilmesinin migren belirtisi olabileceğini söyleyen Nöroloji Uzmanı Dr. Nihat Mustafayev, “Migren kaynaklı baş ağrısı yaşayan çocukların oranının yüzde 5,5 olduğu tahmin edilmektedir. Çocuklarda ortaya çıkan migren, onların sosyal ortamlarından uzaklaşmalarına ve içine kapanmalarına neden olabilmektedir” dedi.
Uzm. Dr. Nihat Mustafayev, “Bir çocuğun baş ağrısından şikayet etmesi nadir değildir. Migren hep erişkin hastalığı olarak bilinir, fakat çocukluk çağında da çok sık gözlenir. Hatta ileri teknolojik görüntüleme teknikleri, anne karnındaki bebeğin dahi baş ağrısı çektiğini gösteriyor. Migren kaynaklı baş ağrısı yaşayan çocukların oranının yüzde 5,5 olduğu tahmin edilmektedir ancak yetersiz teşhis, bu oranları düşürebilmektedir” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Migren, genetik geçişi güçlü olan bir hastalıktır, bu nedenle migren teşhisi konulan ebeveynlerin, çocuklarında meydana gelen baş ağrısı ile ilgili migren ihtimalini düşünmesi ve konunun uzmanı bir hekime başvurması oldukça önemlidir. Çünkü migren, fizyolojik belirtiler açısından çocuk yaşta yönetilmesi zor bir hastalık olmasının yanı sıra psikiyatrik pek çok soruna da yol açabilmektedir. Migren ile baş etme yöntemi olarak hareketsizlik ve sessizliği seçen çocuklar, sosyal yaşama adapte olamamakta ve bunun sonucunda izole olmayı tercih etmektedir.”
Çocuklardaki migren belirtileri yetişkinlerden farklı
Çocukların migrenleri yetişkinlerde görülenden farklı seyreder” diyen Uzm. Dr. Nihat Mustafayev, oyun dönemindeki çocuklarda migrenin hangi belirtilerle ortaya çıktığını şu sözlerle özetledi:
“Ağrı başın her iki tarafında olabilir ve uzun sürmez. Işıktan rahatsız oldukları için sevdikleri çizgi filmi izlemek istememesi, oyun oynamayı birden bırakması ve kendini sessizce bir kenara çekmesi, uyarıcı nitelikteki davranışlardır. Çünkü çocuklar ciddi bir sıkıntıları olmadığında oyun oynamayı bırakmazlar. Migren atakları sırasında solgun ve sıkıntılı görünebilir, bazen de ağlayabilirler. Karın ağrısı, bulantı ve kusma ataklarının altından yine migren çıkabilir. Göbek çevresinde oluşan kramplar da migren habercisidir. Kusmalar genelde 2-3 ayda bir tekrarlar. Araç tutması migrenli çocuklarda sık gözlenir. Bu şikayetlerle doktora başvurulduğunda yapılan araştırmalar sonuç vermeyebilir ve hastalık teşhis edilemeyebilir. Zaman zaman Akdeniz Ateşi ile de karışabilir.”
Uzm. Dr. Nihat Mustafayev, “Okul çağına gelen çocuklar, migren belirtilerini anlatabilme yetisi kazanmıştır. Ağrı ve ağrıya eşlik eden şikayetlerini daha net aktarır. Bu ağrılar genelde alın ve şakak kısımlarında oluşur, kısa sürelidir ve gün içerisinde gelip geçen ağrılardır. Çift taraflı ve genelde 1-2 saat sürmektedir. Çocuklar genelde ağrılarını ‘acıyor’ şeklinde ifade ederler. Bazen şikayetlerini resim çizerek ifade etmelerini isteriz, bu yöntem sayesinde şiddetli ağrıyı çok güzel betimleyebilmektedirler. Ağrı ile beraber görsel auralar olabilir; örneğin; ışık çakmaları, parıltılar, karartılar gibi. Hatta cisimlerin uzaklaşıp yakınlaşması veya büyüyüp küçülmesi gibi illüzyonlar dahi olabilir” diye konuştu.
Çocuklarda migren tedavisinin mümkün olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Nihat Mustafayev, “Çocukluk döneminde migren ile ilgili tetikleyici faktörleri kontrol altına almak, genelde yeterli olmaktadır. Uyuyup dinlenmek ağrıların çoğunu geçirmektedir. Ağrılar çok sık tekrar ediyor ve uzun sürüyorsa hekime başvurmak gerekmektedir” dedi.