Tarihi alanlarda gezileri seviyorsanız, seyahat rotanızı yurtdışına çevirmeden önce Türkiye’nin görülmesi gereken gizli kalmış bir kaç harikasını görmelisiniz. Büyüleyici Laodikeia Antik şehrine yakından tanık olun.
Laodikeia Antik kenti, dünyaca ünlü beyaz terasları görmek için kıyıdan Pamukkale’ye koşan turistler tarafından sık sık gözden kaçırılır.
Denizli’nin yaklaşık beş kilometre kuzeyinde ve Pamukkale’den sekiz kilometre uzaklıktaki bu bir zamanların büyük Roma kentinin kalıntıları görülmeye değer
Eskihisar (Eski Kale) olarak adlandırılan antik Laodikeia’nın harabe bölgesi, Laodikeia, karısı Laodike’nin adını taşıyan Suriye Kralı II. Antiochos tarafından kuruldu.
Laodikeia, Roma İmparatorluğu’nun en eski Hıristiyan topluluklarından birine ev sahipliği yapıyordu ve Asya’nın Yedi Kilisesi arasında yer alıyordu
Laodikeia’nın kalıntıları, Eskihisar’dan Goncalı’ya giden yol tarafından kesilen 1 kilometrelik dalgalı bir platoya dağılmış durumda.
Efes veya Pamukkale’nin Hierapolis’inden farklı olarak , Laodikeia çok daha az bilinir, bu nedenle burayı ziyaret etmek çok sakin bir gezi deneyimi sağlar.
Suriye Caddesi, 1. yüzyılda Laodikeia’nın ana yollarından biriydi.
Doğu Bizans kapısı kalıntıları boyunca ilerler.
Bir zamanlar önemli binalarla çevrili olan yolda, bugün A tapınağı olarak bilinen, avlusu ve yeniden dikilmiş sütunlarıyla caddenin en önemli anıtlarından biri yer alıyordu.
Yolun karşı tarafında, bir zamanlar dükkânların sıralandığı kentin büyük, dikdörtgen şeklindeki merkezi agorası yer alır. Agora’nın orta sütunu yeniden dikilmiştir.
Kiliseden kuzeye doğru ilerlediğinizde, kırsal alanın üzerinden Pamukkale’nin beyaz travertenlerine uzanan panoramik manzarasına sahip, kazılmamış kuzey tiyatrosuna ulaşıyorsunuz.
Tiyatro 2. yüzyılda inşa edilmiş ve başlangıçta 12.000 seyirci alabilen iki katmana ayrılmış 49 sıradan bir caveaya sahipti.
Batı tiyatrosu, Laodikeia’nın Helenistik dönemden kalma en eski tiyatro binasıdır ve 15.000 seyirciyi ağırlayabilirdi.
Alanın güneybatı tarafında, İmparator Vespasianus (MS 69-79) döneminde inşa edilmiş bir stadyum (350 x 60 metre) ve hem jimnastik hem de hamam olan palati olarak bilinen büyük bir bina da dahil olmak üzere bir dizi yapı bulunmaktadır.