Ana SayfaSeyahatMuğla’nın sadece tatil beldelerinden ibaret olmadığının 10 kanıtı

Muğla’nın sadece tatil beldelerinden ibaret olmadığının 10 kanıtı

- Advertisement -

Türkiye’nin en güzel ve en turistik adreslerinden birisi olan Muğla; ülkemizin en kalabalık şehirlerinden birisi olmanın yanı sıra en eski yerleşim yerleri arasında başta geliyor. Yaz – kış fark etmeksizin #öncetürkiyeyikeşfet diyen turistlere kapısı açık olan Muğla’nın bu denli ilgiye mazhar olmasının altında pek tabi ki Bodrum, Dalaman, Marmaris ve Fethiye gibi sevilen tatil beldelerine ev sahipliği yapması yatıyor. Ancak Muğla, sadece tatil beldelerinden ibaret değil. Peki Muğla’da neler yapılabilir? İşte, Neredekal.com Keşif Rehberi editörleri bu sorunun cevabını birbirinden özel 9 ayrı kanıtla sizler için yazdı. Seyahate hazırsanız, ilk maddemize geçelim.

HEDİYELİK EŞYALARA RUH KATIN

HEDİYELİK EŞYALARA RUH KATIN

Datça’nın merkezine 2.5 kilometre uzakta yer alan saklı bir güzelliği sizlere takdim etmek isteriz: Eski Datça! Az nüfusuyla, yaz – kış sakin ve sessiz bir mahalle olan Eski Datça; antik dönemlerden bu yana Datça Yarımadası’nın yaşam emarelerine sahip olan tek mahallesi. MÖ. 11. yüzyıla uzanan tarihi bir yana, içindeki kafe ve restoranların yanı sıra hediyelik eşya satan dükkânlar ile bir hayli renkli bir görünüme sahip.

Eski Datça’ya ayak bastığınız ilk andan itibaren yolun sağında ve solunda konuşlanmış hediyelik eşya tezgâhları ile sokakların içinde kendisine yer bulmuş sanat galerileri sizi bir an bile yalnız bırakmayacak. Doğrusu, gerçek bir hikâyesi olan hediyelik eşyalar için Eski Datça eşi bulunması güç bir adres.

"MEKANIM DATÇA OLSUN!"

“MEKANIM DATÇA OLSUN!”

Türk şiirinin benzeri bir daha görülmemiş özgün isimlerinden Can Yücel’in Datça sevgisini bilmeyen yoktur. Öyle ki, “Mekânım Datça olsun, öldükten sonra beni Datça’ya gömün!” vasiyetinde bulunan Can Baba; Eski Datça’nın sakinlerinden birisi. Öyle ki, evinin bulunduğu sokağa Can Yücel Sokağı adı verilmiş.

Vefatından önceki on yılını Datça’da geçiren Can Yücel’in birçok eserini kaleme aldığı, hayatını sürdürdüğü ev Eski Datça ile özdeşleşmiş ve müze hâline getirilmiş. Evin girişi şairin şiirleri, fotoğrafları ve yazıları ile süslü. Dahası, en sevdiği mekân olan “Orhan’ın Kahvesi” hâlâ ziyaretçilerini Eski Datça’nın girişinde karşılamanın yanı sıra Can Yücel’in sürekli oturduğu bölümü aynı şekilde, bir hatıra mahiyetinde korumakta…

MUĞLA'NIN MAĞARALARI

MUĞLA’NIN MAĞARALARI

Muğla’da yer alan İncirliin Mağarası, Fosforlu Mağara ve Yerküpe Mağarası gezilip görülebilecek benzersiz adresler arasında. Ancak Muğla’nın mağaraları arasında bir tanesi var ki, bilhassa tarihe ve arkeolojiye meraklı olan herkesin mutlaka görmesi gerekiyor. Sarkıtları ve dikitleriyle klasik bir mağara görünümüne sahip olan Nimara Mağarası; antik dönemlerden kalma bir yer. Fakat buluntular, onu alelade bir mağara olmaktan çıkarıyor. Zira eski dönem insanları için bir ibadet mekânı olduğu, keşfedilen buluntularla kanıtlanmış durumda!

ZEKİ MÜREN DE BİZİ GÖRECEK Mİ?

ZEKİ MÜREN DE BİZİ GÖRECEK Mİ?

Sanat Güneşi Zeki Müren, ömrünün son dönemlerini Bodrum’daki iki katlı evinde geçirdi. Sesi ve tarzıyla, Türk müziğinin evrensel isimleri arasında sarsılmaz bir yere sahip olan Zeki Müren’in yaşadığı bu ev 2000 yılı itibarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından müzeye dönüştürüldü.

Zeki Müren’e ait sahne kostümlerinden onun yaptığı tablolara, kullandığı takılardan aldığı ödüllere dek hayatına dair pek çok detay ve İstanbul’dan getirilen şahsi eşyaları müzede yer alıyor. Ön bahçesinde yer alan bronz heykeli ve uzun yıllar boyunca kullandığı arabasıyla müzeyi görür görmez yüzlerde bir tebessüm oluşması kaçınılmaz.

Fotoğraf: AA

BU FOTOĞRAFLARDA LİKE KAÇINILMAZ!

BU FOTOĞRAFLARDA LİKE KAÇINILMAZ!

Sosyal medyada paylaştığı fotoğraflarda beğenileri hak ederek toplayan, arka fona koyduğu mekânlar ile takipçilerinin tatil ve seyahat rotalarını belirleyen rol modellerden birisiyseniz veya kendinizi böyle hissetmeyi seviyorsanız size like garantili bir fon önerebiliriz: Saburhane. Muğla’nın doğu yakasındaki yerleşim yerlerinden birisi olan Saburhane’de evler eski Rum evleri olduklarından ötürü mimari yapıları ve tarihleri ile oldukça meşhur. Hiçbir evin bir diğerinin manzarasını kapatmadığı, kiremit şapkalı bacalarıyla Muğla evlerinin sembolü hâlini alan; kuzulu kapısı, duvarları ve sokakları koruma altında olan Saburhane’nin dar sokaklarında gezinip o atmosfere kendinizi kaptırdığınızda fotoğraf çekilmeyi bile unutabilirsiniz.

EN SEVDİĞİ RENK, FLAMİNGO PEMBESİ OLANLARA...

EN SEVDİĞİ RENK, FLAMİNGO PEMBESİ OLANLARA…

Bodrum’un merkezine 25 kilometre uzaklıktaki Bodrum Tuzla Kuş Cenneti ise aile boyu keyifli vakit sunan güzergâhlardan birisi. Allı turna, karabatak, meke, yaban kazı gibi nadir görülen kuş türleri başta olmak üzere 125 farklı türe ev sahipliği yapan Bodrum Tuzla Kuş Cenneti’nin en sevilen türü ise flamingolar. Özellikle kuşların üreme dönemi olan mart ve nisan aylarında ziyaret etmeniz hâlinde danslarına ve göç hareketlerine tanık olabilirsiniz.

GASTROLAR İÇİN LEZZETLİ ALTERNATİFLER

GASTROLAR İÇİN LEZZETLİ ALTERNATİFLER

Seyahatlerinde midesinin götürdüğü rotaları sevenler için Muğla önemli lezzetleri de bünyesinde barındırıyor. Bu lezzetler arasında ‘sündürme’ ilk akla gelenlerden birisi. Turp otu, sarımsak ve nar ekşisiyle yapılan bu yemek soğanlarla beraber kavrulan turp otlarının soğumasıyla servis edildiğinden dolayı hem göze hem mideye hitap ediyor.

Benzer şekilde, yöresel Muğla lezzetlerinden birisi olan börülce ekşilemesi de tadılmadan geçilmemesi gereken alternatiflerden birisi. Suda haşlanan börülcelerin yeşilbiber ve domates ile tatlandırılması sonrasında limon, sarımsak, zeytinyağı ve unla harmanlanmasıyla unutulmaz bir tada bürünüyor.

Meşhur Muğla lezzetlerinden ilk sıralarda gelen çökertme kebabı da seyahatine lezzet katmayı akla koyanların ilk tercihleri arasında. Patates, yoğurt ve dana etinin birleşiminden oluşan çökertme kebabı; zeytinyağı, maden suyu, karabiber, kimyon ve tercih edilen diğer baharatlarla marine edilmesi sonucunda başka bir yerde yenilemeyecek bir yemek hâlini alıyor.

GÖKYÜZÜNÜ KUCAKLAMAK MÜMKÜN

GÖKYÜZÜNÜ KUCAKLAMAK MÜMKÜN

Ölüdeniz’i geçince, Babadağ’ı göreceksiniz; şaşırmayın. Yamaç paraşütü denilince akla gelen yegâne adreslerden birisi olan Babadağ; bitki örtüsünün çeşitliliği ve geniş alanlarıyla jeep safari konusunda da ideal bir nokta. Ancak amacınız yamaç paraşütü ise daha iyisini bulmanız, dürüst olmak gerekirse, çok zor. Eğer uçmaktan korkarsanız teleferikle gökyüzünde süzülmeyi de tercih edebilirsiniz.

BİRİ 'TREKKİNG' Mİ DEDİ?

BİRİ ‘TREKKİNG’ Mİ DEDİ?

Muğla’da vakit geçirip trekking yapmamak çok zor! Özellikle Bodrum’da yer alan Kanacık – Pedesa Antik Kenti arasındaki 185 kilometrelik parkur; Datça’da yer alan Kısık – Kargı Parkusu, Emecik Dağları, Yarık Dağı tırmanışı ve Hurmalı Bükü Yolculuğu; Fethiye’de ise Kayaköy – Babadağ, Fethiye – Kaleköy, Geköy – Büyükçakıl Sahili parkurları söz konusuyken trekking meraklısı olmasanız bile doğa yürüyüşüne kendinizi kaptırmamanız çok zor.

Kaynak:https://neredekal.com/

- Reklam -