İklim değişikliği dünyamızı tehdit etmeye devam ediyor. Küresel ısınmanın etkilerinin artmasıyla birlikte yenilenebilir enerji, verimlilik ve sürdürülebilirlik gibi konular önemli gündem maddeleri haline gelmiş durumda.
Bu çerçevede hemen her sektörde daha çevreci ve daha verimli ürünler üzerine çalışmalar yapılıyor, doğada var olan enerjiyi maksimum verimlilikle, doğru bir şekilde kullanmayı sağlayan cihazlara odaklanılıyor. Günümüzün bilinçli tüketicileri artık seçtikleri cihazlarda konforun yanı sıra ekosistemin geleceğini de düşünüyor. Çevreye karşı duyarlı, kullanım kolaylığı sunan ve uzun yıllar üst düzey konfor sağlayan ürünler daha çok tercih ediliyor.
Evlerdeki iklimin, dünyanın sürdürülebilirliği ile sıkı bağlantısı olduğu bir gerçek. Bu nedenle ‘dünyamızı korumaya evlerden başlıyoruz’ demek hiç de yanlış olmaz. Bu durum doğal olarak evlerin ısınma ve sıcak su ihtiyacını karşılayan kombiler için de geçerli. Bu görüşe paralel olarak günümüzde kullanıcılar, kombi satın alırken en az fiyat kadar, uzun kullanım ömrüne ve verimliliğe de dikkat ediyor.
TASARRUF HİÇ OLMADIĞI KADAR ÖN PLANDA
Bu konu ile ilgili olarak Vaillant Türkiye sponsorluğunda gerçekleştirilen “Kombi Kullanım ve Tercih Araştırmasına” göre, tüketicilerin satın alma sırasında kararlarını şekillendiren en önemli konular fiyat, verimlilik ve tasarruf. Tasarruf, satın alma kararında hiç olmadığı kadar ön planda. Araştırmaya göre tüketicilerin yüzde 87,4’ü, kombinin yoğuşmalı ve tasarruflu olmasına öncelikli olarak önem verdiğini belirtiyor. Katılımcılara kombi satın alırken hangi kriterlere dikkat ettikleri sorulduğunda bir numaralı cevap, yine bununla bağlantılı olarak, yüzde 75,5 ile teknik özellikler oluyor. Teknik özellikler satın almada önemli kriterlerden biri olarak gösterilirken, satın alma sonrası hizmet de kombi tercih ederken en kritik konular arasında öne çıkıyor. Katılımcıların yüzde 80,9’u satın alma kararında servis hizmetinin önemini vurguluyor.
Kombi satın alırken tüketicilerin ilk adresi yüzde 85,3 ile markaların kendi mağaza veya web siteleri; hemen ardından ise yüzde 30,1 ile yapı marketler veya bu kapsamdaki siteler geliyor. Bu alanda e-ticaret siteleri şimdilik yüzde 21,6’lık bir oranı geçemiyor. Katılımcıların yüzde 54,7’si kombileri tamamen bozulana kadar değiştirmeyeceğini söylüyor. Tüketiciler, yüzde 50,8 gibi yakın bir oranla kombi arızalandığında ve tamir fiyatı neredeyse yenisi kadar olduğunda kombiyi değiştireceğini belirtiyor. Araştırma, katılımcıların yüzde 79,4’ünün bu konuda bilinen markalara başvurduğunu gösteriyor. Öte yandan markalar tarafından yapılan iletişim çalışmalarının ve reklamların yüzde 42,3 oranıyla tüketiciyi etkilediği görülüyor. Tüketiciler fikir danışmak için yüzde 56 oranı ile kombi satış mağazasındaki temsilcilere, yüzde 51,6 ile eş, dost, tanıdıklara ve yüzde 38,6 ile internete başvuruyor.