Türkiye İşçi Partisi’nden gelen teklif üzerine Muğla’dan milletvekili adayı olan oyuncu Mehmet Aslantuğ, TBMM’ye giremedi. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Aslantuğ, “Sanatın siperliğine itirazım vardı, gereğini yapmaya çalıştım. An itibarıyla da sanatta kendini değil, kendinde sanatı sevmeye çalışanlarla bu ömrü tamamlarım. Gönlünü, pusulasını açan herkese bin selam olsun” dedi.
Sayısız film ve dizi projesinde yer alan usta oyuncu Mehmet Aslantuğ, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş’ın teklifiyle milletvekili adayı olmuştu. Sandıkların açılmasıyla Muğla birinci sıradan milletvekili adayı olan oyuncunun TBMM’ye giremediği belli oldu. Milletvekillik hayali suya düşen usta oyuncu, sessizliğini bozdu.
Instagram hesabından sonuçların ardından bir paylaşım yapan Mehmet Aslantuğ, şu ifadeleri kullandı: “Kendimize açıklayacak kelimelerimiz yoksa eğer, hayatı anlamak da zorlaşıyor. Önemli olmaya değil, değerli olmaya dair yolculuk içindeyiz. Bir sınırı/sonu da yok elbette. Sanatın siperliğine itirazım vardı, gereğini yapmaya çalıştım. An itibarıyla da “Sanatta kendini değil, kendinde sanatı sevmeye çalışanlarla bu ömrü tamamlarım. Gönlünü, pusulasını açan herkese, tanıdığı sevdiği yerden bin selam olsun.”
Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) üç milletvekili, Sera Kadıgil, Erkan Baş ve Ahmet Şık yeniden milletvekili seçildi. Barış Atay ise yeniden milletvekili seçilemezken Gezi davasından tutuklu Can Atalay’ın seçilmesiyle, TİP Meclis’teki koltuk sayısını korudu.
Seçime 3 gün kala Instagram hesabından video yayınlayarak takipçilerine seslenen Aslantuğ, paylaşımda şu ifadelere yer verdi: “Sadece seçime değil, ülkenin onur mücadelesinin oylanacağı sabaha üç gün kaldı. Bu mühürlü zaman için; insiyatif alan, elini taşın altına koyan güzel çocuklarla birlikte olmaktan mutluyum. Ve… Bizzat buradan söylemek istediğim şeyler var! Saklayamam, esirgeyemem… Borçluyum! Nezaketen sorulmamış bütün sorulara; tüm haklara, özgürlüklere, meraklara… Bilmek isteyene, güvenmek isteyene; velhasıl umutlarını teslim etmeye hazır bütün niyetlere, gönül kapım üzerinden borçluyum! Ve hatta; yalanlara, korkulara, kıskançlıklara; arsızlığa, hırsızlığa da borcum var! Siyaseten değil, haysiyet üzerinden! Kendimi bildiğim, öğrendiğim ne varsa o nedenle. Öyleyse… Yine ve yeniden ödeyelim.”
