Türkiye İşçi Partisi Milletvekili adayı olan oyuncu Mehmet Aslantuğ, katıldığı canlı yayında siyasete girme kararını nasıl aldığını açıkladı. Teklif gelmeseydi siyasete girmeyeceğini söyleyen Aslantuğ, “TİP kültür sanat bürosuna dahil olan arkadaşlarla buluştuk. Yarattıkları heyecan dalgasının da uzun süredir takipçisiydim. Bir arada olursak daha mutlu olacaklarını dile getirdi. Bu beklentiyi boşa düşürmek yapı olarak yapmayacağım bir şey. Bunun için birçok şeyi ötelemiş oldum, bunların lafı bil
Rol aldığı dizilerdeki başarılarıyla adından söz ettiren usta oyuncu Mehmet Aslantuğ, TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın teklifini kabul ederek milletvekili aday adayı oldu. Candaş Tolga Işık’ın sunduğu Az Önce Konuştum programına konuk olan Aslantuğ, siyasete girme sürecini anlattı.
Işık’ın “TİP size teklif getirmeseydi siyasete girer miydiniz?” sorusuna”Hayır, girmezdim. 20 yıldır geliyor, merkez sağdan da geldi, merkez soldan da geldi” cevabını veren Aslantuğ, siyasete girme sürecini şöyle anlattı: “TİP kültür sanat bürosuna dahil olan arkadaşlarla buluştuk. Yarattıkları heyecan dalgasının da uzun süredir takipçisiydim. Bir arada olursak daha mutlu olacaklarını dile getirdi. Bu beklentiyi boşa düşürmek yapı olarak yapmayacağım bir şey. Bunun için birçok şeyi ötelemiş oldum, bunların lafı bile olmaz çünkü o bireysel konfor alanını arkadaşlarımız terk etmiş, gençler terk etmiş, herkes bir sorumluluk üstleniyor. Son derece de barışçıl bir dille üstleniyor.”
“Türkiye artık bambaşka bir sınavdan geçiyor, bu net. Beni de siyasetin içine çeken bu sorumluluktur. Bunu zaten yıllar itibariyle hissediyordum. Biz bu ülkeyi seviyoruz kardeşim. Kimse bize bu sevdamızın bu sevgimizin şu yada bu ilişkiyle takasa çıkardığımızı iddia edemez, bu delilik akıl tutulması.”
Bendeki siyaset merakı değil, halimden memnundum. Sırça köşkte yaşamıyordum bisikletime binerim. 2-3 yılda bir araba değiştirme heyecanlarıyla bu işi yapmadım. Denize meraklıyım 40 yıldır, bir yelkenlim var 25 yaşında ve son derece maliyetsizdir. Küçük burjuva heyecanlarıyla hayata tutunmadım, tutunanlarla sohbetlerimde duracağım yeri bildim. İktidar ve muktedir karşısında muhakkak bir duruş olmalıdır. Türkiye artık başka bir yerde, neredeyse hayati referandumlarda. “
“Benim siyaset merakım yok. Bu siyaset merakı değil, hepimizin hayatında siyaset var ama sanatla siyaseti çok ayrıştırmaya meraklı arkadaşlarımız var oysa çok iç içedir. Sanatçı muhaliftir, uyarır. Yaptığı işe politik iklimi dahil eder. Ekonomik travmaları, sosyolojik travmaları kendine dert edinir bunu iktidara, muktedire hatırlatır. Öyle sırça köşküne çekilip ‘Şimdi biz sanat yapıyoruz, bu işler bizim değil’ demek çok saçma.”