Ana SayfaAnne ÇocukTek başına olmak yalnız olmak değildir

Tek başına olmak yalnız olmak değildir

- Advertisement -

Bazen bir masa dolusu insanla birlikte oturursun, ama sohbetler öyle zorlama gelir ki kendini yalnız hissedersin. Onca insanın içinde yapayalnız. Bazen tek başına denizin karşısına geçer bir kahve koyarsın ve kendini bin aslan gücünde hissedersin. Bu böyledir.

Kalabalıklarla olmak ne yazık ki yalnız hissetmeyi engellemez. Ama güzel yanı tek başına iken de yalnız hissetmen gerekmez. “Tek başına olma” hali, kendimizle olduğumuz fiziksel bir durumdur. “Yalnız” olmak ise başkalarından kopuk hissettiğiniz duygusal bir durumdur. Yani bir şeylerin eksikliğidir. O anda içinde bulunduğumuz sosyal ilişkiler bizi tatmin etmediğinde yalnız hissederiz. Bu ikisini birbirinden ayırmak önemli, çünkü kendimizi yenilemek için harcadığımız zaman bir yatırımdır. İç yaşantımızı zenginleştirmektir. Gereklidir. Asıl sağlıksız olan ise kalabalıkların içinde yalnız hissetmektir. Bir dahakine istemediğiniz bir davet aldığınızda şunu düşünün: Yalnızlığın zıttı kalabalık değil. Yalnızlığın zıttı bir şeyler kaçırma korkusu olmadan hayattan keyif almaktır, görüşmesen bile hayatında olduğu için mutlu olduğun insanlar olmasıdır, evini sevmek ve kitap okuyarak akşamüstünü geçirmekten memnun olmaktır. Bu dönem geçecek, pandemi sonrası dünya tekrar rayına oturacak. Ama biz kendimizle olan randevularımıza devam edeceğiz, söz mü?

Hazırlayan: Özlem Dilber

- Reklam -