Sistit şikayetlerine karşı bitkisel çözümler… Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu anlatıyor

Ağrılı mesane sendromu adı ile de bilinen İnterstisyel sistit, kadınlarda çok daha sık görülen bir sorun. Sonu “it” ile biten her sorun, ilgili organın iltihaplanması anlamına geliyor. Mesanenin iltihaplanması olarak da açıklanabilecek bu sorunda kadınlar dayanılmaz sıkıntılar çeker. Tuvalet yapmakta zorlanırlar.

Erkeklerde nadiren görülen ve asıl olarak genç-orta yaşlı kadınlarda oluşan interstisyel sistit, hayatı tehdit eden bir hastalık olmamasına rağmen hastaların hayat kalitesini çok düşürür. 

İnterstisyel sistit neden olur?

İnterstisyel sistitin altında yatan sebep henüz kesin olarak bilinmese de alerjilerin ve otoimmün (bağışıklık sistemi) hastalıkların nedenleri arasında olduğu üzerine çalışmalar mevcuttur.

• Hastalığın hafif formunda kalça kemikleri arasında kalan boşluktaki mesane ve rahmin olduğu yerde ağrı, huzursuzluk vardır.
• Ayrıca makat (anüs) ile dış idrar deliği arasında da ağrı ve huzursuzluk görülür.
• Kadınlarda mesaneye idrar birikmeye başladıkça ağrının geleceği korkusu hakimdir.
• Ağrılı mesane sendromu ilerledikçe idrar kesesi kapasitesi azalır, dolayısıyla çok sayıda, sık ve az miktarda idrar yapılır
• Bazı kadınlar günde 60-70 defa idrara çıkmak zorunda kalabilir.

İNTERSİSTİYAL SİSTİT NASIL TEŞHİS EDİLİR?

İnterstisyel sistitşikayeti olan kişilerin öncelikle bir üroloji uzmanına görünmesi gerekir. Tecrübeli bir üroloji uzmanı şikayetleri dinledikten sonra anestezi altında sistoskopi yardımı ile mesaneyi inceleyebilir. Sistoskopi aynı zamanda mesanenin iç yüzünün tamamen görünmesini ve bu şikayetlere neden olabilecek başka problemlerin ekarte edilmesi için de gereklidir. Bu sayede aynı zamanda mesane kapasitesi, mesanenin ne kadar küçüldüğü ve hacim kaybettiği hakkında bilgi sahibi olunur. Bu da ilerideki tedavi yöntemleri hakkında yol göstericidir.

İnterstisyel sistit hastalığının yüzde 25’i hunner ülseri/yarasından kaynaklanır. Ancak bu teşhis için üroloji uzmanının çok tecrübeli olması gerekir. Eğer böyle bir yara söz konusu ise sistoskopi sırasında bu yara endoskopik destekle yok edilir. Bu da hastada rahatlamayı sağlar. Ancak hastaların 4’te 3’ünde bu yara görülmez. Bu da tedavinin zorluk derecesini artırır.  

İNTERSTİSYEL SİSTİT HASTALARI ŞİKAYETLERİNİ NASIL AZALTABİLİR?

Birkaç hekimin görüşü alındıktan sonra bu şikayetlerin azaltılması için yapılan tedavilere ek olarak acı baharattan uzak durulması gerekiyor.

ACI YEMEYİN!

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, acı baharatların yanma hissini tetiklediğini belirtiyor. Bu nedenle acı besinler ve acı baharatların kesin olarak kesilmesi gerekiyor. 

Kahve de interstisyel sistit hastalarına önerilmiyor. Kahve de interstisyel sistit şikayetlerini azdıran özelliklerine sahip. Ancak hastalar çay içebilir.

İnterstisyel sistitte mesane sürekli huzursuzdur. Mesane sürekli uyarılır. Bu nedenle bu hastaların idrar yollarını sakinleştirecek kürlere ihtiyacı vardır. 

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, interstisyel sistit hastaların yapabilecekleri kürleri yapılış sıralarına göre şu şekilde sıralıyor:

1. Karnabahar kürü
2. Civanperçemi, ısırganotu, aynısefa kürü
3. Melisa-karabaş kürü
4. Sıvı propolis kürü

Peki bunları nasıl kullanacağız?

SİSTİT SORUNU İÇİN PROF. DR. İBRAHİM SARAÇOĞLU KÜRLERİ

Birinci kür: Karnabahar kürü

• 150-200 gr karnabaharı alın.
• 1,5 bardak suda 5-6 dakika kaynatın.
• Ardından çıkan suyu günde 2 defa tüketin.
• Bu kürü en az 10, en fazla 15 gün boyunca devam ettirin.
• Bu kürün ardından yeni bir küre başlayın. 

İkinci kür: Civanperçemi, ısırganotu, aynısafa karışımı kürü

• Civanperçemi, ısırganotu, aynısafa bitkilerini sıcak suda demleyin.
• Ardından günde 2 defa 1’er fincan tüketin.

Dikkat: Bitki çaylarını demlerken önce sıcak su, ardından bitki konulur. Bitkinin kesinlikle 100 derece kaynar suda kaynatılmaması gerekir. Bu nedenle önce sıcak su kaynatılır. Ardından su bir fincana veya French press türü bir demliğe boşaltılır. Üzerine ilgili bitki konulur ve 5-6 dakika demlenmesi beklenir. Son aşamda bitki süzülerek içilir. 

Üçüncü kür: Oğulotu çayı (Limon otu-limon melisa çayı)

• 1 fincan için 5-6 gr (bir tutam kadar) oğulotunu çayını 1 bardak suda demleyin. Her gün bir fincan tüketin.
• İçerisine 1 tutam karabaş (5-6 adet) ekleyin. Karabaş bitkisi ilk etapta kokmaz ancak sıktığınızda çok etkili bir kokusu olduğunu fark edersiniz. 

Dördüncü kür: Sıvı propolis kürü

Sıvı propolis de interstisyel sistit hastalarının mesanelerinin rahatlamasına yardımcı olur. Aynı zamanda enfeksiyonlara karşı bağışıklık sistemini güçlendirirler. 

Sıvı propolis nasıl tüketilir?

• 1 çay bardağı veya 1 Türk kahvesi fincanı suyun içerisine 15 damla sıvı propolis damlatın.
• Her gün öğleden önce ve öğleden sonra tüketin.
• Dilerseniz Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu gibi sıvı propolisi direkt dilinizin üzerine de damlatabilirsiniz.  
• Ancak bu şekilde tadı acı gelirse, ılık bitki çaylarınıza katabilirsiniz.

PROPOLİS VEYA BAL ALERJİNİZ VARSA NE YAPABİLİRSİNİZ?

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, bal veya propolise alerjisi olanların süzülmüş bal tüketebileceğini belirtiyor. Çünkü karakovan balı, petekli bal gibi ham balların içerisinde yine bir miktar polen olabilir ancak süzülmüş balın içerisinde polen bulunmaz. Yine de bal konusunda tedirginlik yaşıyorsanız, Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, “propolis yerine karabaş-melisa karışımını veya az önce bahsettiğimiz diğer kürleri tüketebilirsiniz” diyor.