Son günlerde gerek televizyon kanallarında gerekse gazetelerde şiddet vakalarına dair haberler, içerikler sıklıkla gündeme geliyor. Şiddet içeriklerinin sıklıkla gündeme getirilmesi toplumun ruh sağlığını da olumsuz etkiliyor. Olayla süreç içerisinde kanıksanmaya başlıyor. Peki şiddet olaylarına ve haberlerine karşı zihin sağlığımızı nasıl koruyacağız? Öğrenilmiş çaresizliğe karşı ruh sağlığımızı nasıl korumaya alacağız?
Neredeyse her gün haber kanallarında, gazetelerde şiddet içerikli haberler izliyor ve okuyoruz. Sosyal medyayla birlikte hızla yayılan bu içerikler toplumsal ruh sağlığını da olumsuz etkiliyor. Psikiyatrist Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, televizyonlarda ve gazetelerde gündeme gelen, sosyal çevrede artan şiddet olaylarına karşı zihinsel sağlığınızı korumak için önerilerde bulundu.
Psikiyatrist Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, şiddet içeriklerinin sıklıkla gündeme getirilmesinin toplumun ruh sağlığını da olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor. Bu olayların süreç içerisinde kanıksandığını belirten Beyazyürek, “Bunların olağan gibi anlaşılması da bir başka sorun” diyor.
Şiddet öğrenilen bir davranış!
Şiddetin öğrenilen bir davranış olduğunu vurgulayan Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Beyazyürek, şöyle devam ediyor:
“Şiddet öğrenildikçe de kanıksanır. Çocuk okulda arkadaşlarına şiddet uygulayarak dediklerini yaptırabilir. Örneğin, topu vermek istemeyen arkadaşına şiddet uygulayarak topu alabilir ve ‘Topu alabildiğime göre doğru bir şey yapıyorum’ diye düşünebilir.
Toplumumuzda şiddet, özellikle de fiziksel şiddet bizim doğamızda olan, doğal bir şey gibi algılanmaya başlandı. Metroda, otobüslerde yapılan şiddete genelde etraftan kimse müdahalede bulunmuyor. Çünkü şiddet gösteren kişinin gereken tepki ve cezayı görmediği düşünülüyor. İnsanlar da ‘Ya benim de başım belaya girerse’ diye müdahalede bulunmak istemiyorlar. ‘Ben de işin içine girersem bana da bir şey yapabilir’ diye düşünüyor. Bir süre sonra olayı kanıksamaya başlıyor. Öğrenilmiş bir çaresizlik içerisine giriyoruz.”
Televizyonlarda şiddet içerikli yayınların da arttığına dikkat çeken Beyazyürek, “Eğer kişide altta yatan depresyon, anksiyete gibi ruhsal sağlık problemine bir eğilim varsa şiddet içeriklerini izledikçe bunlar su yüzüne çıkabilir. Son zamanlarda bu gibi vakalar çok arttı” diyor. Prof. Dr. Beyazyürek’in bu durumlardan etkilenmek istemeyenlere önerileri ise şöyle:
1. Şiddet haberlerini izlemeyin
Mümkün olduğu kadar televizyon haberinde şiddet görüntülerini izlemeyin. Orada şiddetin türünü, uygulama biçimini görmek kişileri daha da olumsuz etkiliyor. Bunlardan uzak durmakta yarar var.
2. Açık oturum izlemeyin
Hangi siyasi görüşten olursa olsun açık oturum izlemeyin. Tartışma programlarında yer alan konuklar kimi zaman birbirilerine saygın olmayacak ifadelerde bulunabiliyorlar Tartışma programları kimi zaman görüşlerini ifade etmenin dışında, kişilerin kendi fikirlerini karşı tarafa dikte etmesi boyutuna geçebiliyor. Bu nedenle bu tür programlardan uzak durun.
3. Gündüz kuşağı programlarından uzak durun
Gündüz kuşağındaki programlarda da çok fazla şiddet içerikli unsurlar var. Bu programları da mümkün olduğu kadar izlemeyin.
4. Sanatla ilgilenin
Tartışma programları, gündüz kuşağı programları yerine bir sanatla uğraşın ya da sanattan beslenin. Bir müzik aleti çalabilirsiniz ya da sadece dinleyebilirsiniz. Ne tür müzik dinlediğiniz ne tür bir enstrüman çaldığınızın bir önemi yok. Hangisine ilginiz varsa ona yönelebilirsiniz.
5. Hayatınızda mizaha yer verin
Her insanın hayatında farklı farklı sorunlar vardır. Hayat doğrusal değildir; bazen çok yorucu olabilir bazen de keyifli anlar yaşatır. Ancak her ne olursa olsun insanların hayatında mizaha yer vermesi kaygı ve stresi azaltmaya yardımcı olur. Bu nedenle mizaha hayatınızda yer açın. Anda kalarak keyif alacağınız bir şeyle ilgilenin.
6. Oyun oynayın
Oyun sadece çocukları değil, yetişkinleri de eğlendirir. Hayatınızda oyunlara yer verin. Yetişkinler için de çeşitli oyunlar var. Oyun hem rahatlatıcı bir eylem hem de şiddet kavramından uzaklaştırır. Bunu yaparak hem keyifli zaman geçirebilir hem de ailenizle, dostlarınızla vakit geçirmiş olursunuz.
7. İçinizdeki çocuktan uzaklaşmayın
Herkesin içerisinde bir çocuk vardır. Bu çocuktan uzaklaşmamak gerekir. Çocuklar şiddet nedir bilmez. Bunu büyüklerinden, çevrelerinden öğrenirler. İçinizdeki çocuğu besleyin, ona sahip çıkın.