Ana SayfaSağlıkSeks bağımlılığının nedeni yoksa bu hormon mu?

Seks bağımlılığının nedeni yoksa bu hormon mu?

- Advertisement -

Endokrin Derneği’nin Klinik Endokrinoloji ve Metabolizma Dergisi’nde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, seks bağımlısı erkeklerde “aşk hormonu” diye bilinen oksitosin seviyelerinin daha yüksek olabileceği öne sürüldü. Buna göre oksitosin hormonuna yönelik tedaviler hiperseksüel bozukluk olarak tanımlanan ve halk arasında seks bağımlılığı olarak bilinen soruna karşı gelecekte tedavi geliştirilmesini sağlayabilir.

Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS), internet sitesinde, seks bağımlılığını ‘kontrolden çıktığı’ hissedilen tüm cinsel faaliyetler olarak tanımlıyor ve tanımı şu şekilde genişletiyor:

Bu bir partnerle cinsel ilişki olabileceği gibi pornografi, mastürbasyon, hayat kadınlarını ziyaret etme veya sohbet hatlarını kullanma gibi faaliyetler anlamına da gelebilir.

Bu davranışlar çoğu kişi açısından ciddi sorunlara neden olmaz. Ancak bazı kimseler ilişkilerinde, mali durumlarında ve profesyonel yaşamlarında neden olabileceği zorluklara rağmen bu dürtü ve eylemleri kontrol edemiyor ve durum “hastalık seviyesi”ne geliyor ve bu bireyler hiperseksüel olarak tanımlanıyor.

Cinsellikle ilgili faaliyetler konusunda araştırmalar devam ederken Endokrin Derneği’nin Klinik Endokrinoloji ve Metabolizma Dergisi (Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism) adlı bilimsel dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmada ise seks bağımlısı erkeklerde “aşk hormonu” diye bilinen oksitosin seviyelerinin daha yüksek olabileceği öne sürüldü.

Klinik Endokrinoloji ve Metabolizma Dergisi’nde yayınlanan araştırmada, araştırmacılar çalışma kapsamında seks bağımlısı 64 erkeğin ve bağımlı olmayan 38 erkeğin kan örneklerini analiz etti ve hiperseksüel erkeklerin kanlarındaki oksitosin seviyesinin sağlıklı cinsellik yaşayan erkeklere kıyasla daha yüksek olduğu gözlemlendi.

Buna göre oksitosin düzeylerinin hedeflendiği tedaviler seks bağımlılığına, yüksek libiyoya bir çare olabilir. Buna göre oksitosinin hedeflenmesi, hiperseksüel bozukluk diye de bilinen seks bağımlılığına karşı araştırmacıların gelecekte tedavi geliştirmesini sağlayabilir.

SEKS BAĞIMLILIĞI NEDEN OLUR?

Oksitosin artan sosyal etkileşim, refah ve anti-stres seviyeleriyle en sık ilişkilendirilen hormon. Bu hormon doğum, emzirme ve cinsel aktivite gibi örneklerde duyusal sinirlerin aktivasyonuna yanıt olarak salgılanıyor.

NHS, bazı kişilerin ‘olumsuz duygu ve zor tecrübelerin yarattığı hisleri azaltmak için’ de cinselliğe ve cinsel faaliyete bağımlı olabileceğini dile getiriyor. Ancak bu, kişinin yaşam kalitesine ve etrafındakilere olumsuz etki yapabiliyor.

Yeni araştırmada bilişsel davranışçı terapinin (BDT), oksitosin seviyelerinin ve böylece hiperseksüel bozukluk bulgularının azaltılmasını sağlayabileceği öne sürülüyor. Çalışma kapsamındaki seks bağımlısı 30 erkeğin BDT sonrası oksitosin hormonunda düşüş olduğu belirtiliyor.

OKSİTOSİN SEVİYELERİ HİPERSEKSÜEL BOZUKLUKTA BÜYÜK ROL OYNUYOR

Hiperseksüel bozukluk (Hypersexual Disorder – HD), dürtüsellik bileşeni ve deneyimlenen kontrol kaybı ile çeşitli duygudurum durumlarıyla ilgili olarak aşırı ve kalıcı cinsel davranışları içeren parafilik olmayan bir cinsel istek bozukluğu olarak kabul ediliyor.

Klinik Endokrinoloji ve Metabolizma Dergisi’nin (The Journal of Clinical Endocrinology and Metabolism – JCEM Oxford Akademik Yayınlar web sitesinde yayınlanan çalışmasının raporunda HD’li erkek hastaların, sağlıklı gönüllülere kıyasla anlamlı ölçüde daha yüksek oksitosin düzeylerine sahip olduğununun keşfedildiği açıklandı. Ayrıca, oksitosin seviyeleri, hiperseksüel davranışı ölçen derecelendirme ölçeklerinin toplam puanları ile önemli ölçüde pozitif korelasyon gösterdi. 

Hiperseksüel bozukluk için manuel tabanlı bir oksitosin arasındaki korelasyonlar (CBT) programı kullanarak, tedaviyi tamamlayan hastaların tedavi sonrası oksitosin seviyelerinde önemli bir düşüş olduğunu ve tedavi öncesi ve sonrasında oksitosin seviyelerindeki değişikliklerin güncel değerlendirme ölçeği toplam puanlarındaki değişikliklerle anlamlı pozitif korelasyon bulundu. 

Bilindiği kadarıyla bu, oksitosinin hiperseksüel bozukluk katılımının rolünü ve oksitosinin teşhis için potansiyel bir biyobelirteç ve tedavi için potansiyel ilaç hedefi olarak keşfinin rolünü gösteren ilk rapor.

İsveç Umea Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı araştırma görevlisi ve Kıbrıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Sinibilim Uzman Andreas Chatzittofis de konu hakkında şu açıklamaları yaptı:

Kompulsif cinsel davranış bozukluğu (CSBD) olan erkeklerde oksitosin seviyesinin sağlıklı erkeklere kıyasla daha yüksek olduğunu keşfettik. Bilişsel davranışçı terapi hem hiperseksüel davranışta hem de oksitosin seviyelerinde azalmaya yol açtı. Oksitosin, seks bağımlılığında önemli rol oynuyor. Gelecekteki farmakolojik tedaviler için ilaçların muhtemel hedefi olabilir.

- Reklam -
Exit mobile version