Ana SayfaSeyahatOsmanlı mimarisinin Doğu'daki incisi: İshak Paşa Sarayı

Osmanlı mimarisinin Doğu’daki incisi: İshak Paşa Sarayı

- Advertisement -

Doğu’nun Topkapı’sı İshak Paşa Sarayı bütün kudretiyle 18. Yüzyıl’dan günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış. Yüksek bir tepe üzerine inşa edilmiş olan saray, Osmanlı Dönemi’nden günümüze kadar uzanan en ihtişamlı yapılardan biri… Eğer Osmanlı mimarisine merakınız varsa ve eşsiz doğal güzelliklerini görmek için Ağrı’ya yolunuz düşerse, İshak Paşa Sarayı’nı kesinlikle ziyaret etmenizi öneririz. İşte Ağrı Dağı’nın zarif komşusu İshak Paşa Sarayı hakkında her şey…

Osmanlı Dönemi’ne ait günümüze kadar uzanan pek çok yapı bulunuyor. Özellikle İstanbul içindeki yapılar en ihtişamlı, en özenilenleri… Fakat Ağrı’da bulunan devasa İshak Paşa Sarayı için Doğu’nun Topkapı’sı diyebiliriz. Yüksek bir tepe üzerine inşa edilmiş olan saray, bütün kudretiyle 18. Yüzyıl’dan günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış. Eğer Osmanlı mimarisine merakınız varsa ve eşsiz doğal güzelliklerini görmek için Ağrı’ya yolunuz düşerse, kesinlikle ziyaret etmenizi öneririz. Bu yüzden #ÖnceTürkiyeyiKeşfet diyen Neredekal.com Keşif Rehberi editörleri Ağrı Dağı’nın zarif komşusu İshak Paşa Sarayı hakkında her şeyi sizler için yazdı!

İshak Paşa Sarayı’nın Tarihi

İshak Paşa Sarayı, Osmanlı mimarisi içinde ustalık eserleri arasında görülüyor. Bu denli büyük ve fonksiyonlara sahip bir kaleyi tamamlamak da tam 99 yıl sürmüş. 1685 yılında Abdi Paşa tarafından yapımına başlanan saray İshak Paşa tarafından 1784 yılında tamamlanmış. Yaptırılma amacı ise Avrupa’dan gelen ve Osmanlı topraklarını ziyaret eden önemli kişilere ihtişamlı yapıların gösterildiği gibi, doğudan gelen kişilere de göstermek. Mısır’dan gelen diplomatlar veya diğer politikacılar olsun; hepsi bu sarayda ağırlanmış, önemli toplantılar gerçekleştirilmiş.

Saraya ismini veren İshak Paşa kim diye soracak olursanız, devşirme asıllı bir Osmanlı sadrazamı olduğunu söyleyebiliriz. İstanbul fethinde önemli bir rol oynadığı bilinen paşa, 1487 yılında vefat etmiş. Sonrasındaysa anısına saraya bu isim uygun görülmüş. Sarayın yapımını tamamlayan aynı isme sahip devlet görevlisi ise aslında Çıldır valisi olarak Ardahan’da görev yapan biri. İki İshak Paşa bazen birbiriyle karıştırılabiliyor diye bu bilgiyi de verelim istedik.

Sarayın Özellikleri

Sarayın en büyük özelliklerinden biri merkezi ısıtma sistemine sahip olması. O dönemlerde ilk olarak bu saray üzerinde denendiği, sonra ise diğer mimarilere adapte edildiği düşünülüyor.

Sistemin mantığıysa şu şekilde; hamam bölümünden gelen kaynar sular, borular aracılığıyla duvar içerisinden havalandırmalı peteklere ulaşıyor. Tıpkı günümüzdeki kalorifer sisteminin bir benzeri olarak düşünülebilir.

Bu sistemden önce sarayların nasıl ısıtıldığını soracak olursanız kısaca şöyle söyleyebiliriz; ısıtılmıyordu. Evet, sarayı ısıtmak gibi bir düşünce yerine kişiyi ısıtmak fikri hayattaydı. Böyle olunca da önemli kişilerin bulunduğu odalarda mangallar yani içinde ateş yakılan ve demirle kapatılan yapılar yer alıyordu. Demirin buharı hapsetmesi sayesinde kapağı açıldığında, odada bariz bir ısı değişimi meydana geliyordu. Sonra duman zehirlenmelerini ve is oluşumlarını engellemek için kapağı yeniden kapatılıyor, düzenli olarak bu şekilde sürdürülüyor.

Merkezi sistemin hayata geçirilmesinden sonra sarayların her bölümü ısıtılmaya başlandı ve bir sorun giderilmiş oldu. 

İshak Paşa Sarayı’nın büyüklüğü ve odaları

Sarayın büyüklüğünden ayrı bir başlık altında bahsetmek lazım çünkü yaklaşık 7.600 metrekarelik bir alan üzerinde yer alıyor. Bazı odalar tek, bazıları çift, bazıları da bodrum dahil olmak üzere üç kattan oluşuyor.

Toplamda 116 odaya sahip sarayda adeta yok yok diyebiliriz. Harem, harem odaları, aşevi, hamam, toplantı salonları, eğlence odaları, mahkeme salonu, camii, oturma odaları, çeşitli hizmet odaları, uşak ve seyis odaları, muhafız koğuşları, cezaevi, erzak depoları ve daha bir sürü amaca hizmet eden odalar saray içerisinde yer alıyor.

Bu yüzden gezerken kendinizi sarayın atmosferine başınızı döndürecek seviyelerde kaptırmanız pek normal. Hem dışarıdan hem de içeriden tam olarak büyüleyici bir ruha ve görkemli bir yapıya sahip. 

Sarayın kapılarında Selçuklu ve Osmanlı döneminden izler taşıyan kabartma ve süsleme gibi el sanatlarına şahit olabilirsiniz. Bazı odalarda bulunan bitki motifleri de üstüne eklenince sarayın sanat tarihi yönünden de önemli olduğu rahatlıkla söylenebilir. Tavanlardaki bazı işlemeler yok olmuş ve bütünlüğü sağlamak açısından restore edilmiş olsalar da, demir kapılarda yer alan motifler hala görülebilir.

Saray ayrıca Avrupa bölgesinde yer alan şato tipi yapılara da benzerlik gösteriyor. Elbette tıpa tıp aynı değil fakat mimarisindeki etkiler ilk bakışta fark edilebiliyor. Konumu açısından da bunu söylersek yanılmış olmayız; Avrupa bölgesinde bulunan görkemli şatolar da genellikle tepelere ve açıklık alanlara inşa edilirlerdi. Çevrelerinde yer alan bir şehir veya farklı yerleşim yerlerine pek rastlanmazdı.

İshak Paşa Sarayı’na ulaşım

Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde bulunan tarihi saraya ulaşmak, aslında pek de zahmetli sayılmaz. Özellikle doğasının ve havasının güzel olduğu gibi yollarının da kendine has bir havası olduğunu da ekleyelim. 

Eğer otobüsle gitmek isterseniz nerdeyse her ilden ulaşım sağlayabilirsiniz.

İshak Paşa Sarayı’na havayolundan ulaşım

Tercihiniz havayoluysa Ağrı’da bulunan Ahmed-i Hani Havalimanı’ndan yararlanabilirsiniz. Ağrı merkezine ulaştıktan sonra şehir merkezinden kalkan otobüslerle Doğubeyazıt ilçesine ulaşabilirsiniz. Uzaklık yaklaşık 94 km ve bir saat civarı sürüyor. Doğubeyazıt ilçesinden 5km uzakta olan saraya giden dolmuşlar bulunuyor.

Kaynak: Neredekal.com

- Reklam -
Exit mobile version