Geçtiğimiz sene meydana gelen İzmir depreminde ikiz yeğenlerini kaybeden İclal Aydın, sosyal medya hesabından duygusal bir paylaşım yaptı. Yeğenlerinin fotoğrafını paylaşarak deprem günü yaşadıklarını anlatan Aydın, “Seveni yaşadıkça herkesin yeri baki yeni gelen günde. Kaybettiğimiz 117 canı rahmetle anıyorum” dedi.
İzmir‘de geçtiğimiz sene meydana gelen 6.9’luk depremde 117 kişi yaşamını yitirdi. Oyuncu İclal Aydın‘ın da meydana gelen depremde kuzeni Tülin Alpgündüz’ün 15 yaşındaki ikizleri Sayra ve Çınar Gündüzalp enkaz altında kalarak hayatını kaybetti.
Oyuncu, yeğenlerini ölümlerinin birinci yıl dönümünde sosyal medya hesabından yürek yakan bir paylaşım yaptı. İkizlerin fotoğrafını paylaşan İclal Aydın, şu ifadeleri kullandı: “Bugün 30 Ekim. Geçtiğimiz yıl bu sabah, benim bu satırları yazdığım şu saatlerde yeğenlerim Sayra ve Çınar son dünya uykularından uyanıp anneleri işe gitmeden onu öptüler. Sayra içine doğmuş gibi ‘Annem, gel bir daha öpeyim’ dedi. Akşam anneleri Tülin’in iş çıkışında buluşup, kulaklık alacaklardı. Çınar üç gün önce aldığı kulaklığını kardeşininki gelmeden kullanmak istemediği için paketinden çıkarmamıştı. Anneleri işe gitti. Çocuklar evde kaldı. Çınar mutfak camından beslediği güvercinin fotoğrafını çekip teyzesine attı.
“Öğleden sonra İzmir 16 saniye sallandı. Deprem başladığı anda iş yerinden fırlayan kuzenim çocuklarına ulaşmak için kilit olmuş trafiğin içinde arabasını bırakıp, kilometrelerce yolu koşarak aştı. Yıkılan apartmanın altında kalan Sayra ve Çınar’ı umutla bekledik. Ama olmadı. Tülin o koşudan sonra aylarca yürüyemedi.”
“Enkazdan Çınar’ın hiç açılmamış paketindeki kulaklığı, Cennet Bahçesi isimli yap-boz paketi ve birkaç gün önce içine binlerce fotoğraf ve videoyu kaydedip korumalı kılıfa koyarak sakladığı bilgisayarının büyük hafıza kartı çıktı. Centilmen, iyi yürekli ve yakışıklı oğlumuz annesine ve babası Alican’a bir hediye bırakmıştı giderken. Dünya üzerindeki 15 yıllık serüvenlerinin hatırası. O yap-boz kutusunun üzerindeki isim, Cennet Bahçesi çocuklarımızın şimdi yattığı yerin adı biliyor musunuz. Onları yolcu edeceğimiz gün bir güvercin eve girip uzun uzun Tülin’i izledi. Onun Çınar olduğunu, ailesine veda etmeye geldiğini anneanneleri Ayşe yengem de anladı.”
“Bir yıl geçti. Tülin hep şu soruyu sordu: ‘Onlar gitti, ben kaldıysam bunun bir anlamı olmalı değil mi?’ O anlamı büyütmek için çabaladı. Kütüphaneler, derslikler, ormanlar, çeşmeler, su kuyuları, kitaplarla yaşıyor çocuklarımızın ismi şimdi. İyilik İkizim projesiyle büyüyorlar. Son kitabımı yazarken yolcu etmiştik çocuklarımızı. Onlara adamıştım. Demiştim ki: Sayra ile Çınar’a ve beraberlikleri yarım kalmış tüm anne babalarla çocuklara… Artık bütün kalbimle inanıyorum ki dünya üzerindeki somut varlığımızın yolculuğu bittiğinde, giden gitmiyor aslında bir yere. Seveni yaşadıkça herkesin yeri baki yeni gelen günde. Kaybettiğimiz 117 canı rahmetle anıyorum.”