Yapılan araştırmalara göre, depresyonun görülme sıklığı kadınlarda erkeklerden 2 kat daha fazla. Kadınları aynı zamanda hamilelik döneminde derinden etkileyen hamilelik depresyonu sadece hamilelik döneminde değil, doğum sonrasında da görülebiliiyor. Uzmanlar kadınların yüzde 10’unun gebelik sırasında depresyon yaşadıklarını belirtiyor. Peki hamilelik dönemindeki depresyonu gebelik hüznü veya lohuslalık hüznünden nasıl ayırt edebiliriz? İşte hamilelikte depresyon belirtileri..
Önemli ruhsal sorunların başında gelen depresyon, dünyada en sık görülen tıbbi sorunlardan biri. Kişinin duygusal durumunu, davranışlarını ve düşüncelerini etkileyen depresyon, tedavi edilmediği durumlarda kişinin bedensel sağlığını da olumsuz olarak etkilemeye başlıyor. Hamilelik döneminde görülen doğum sonrası depresyon (pospartum depresyonu) ise en sık görülen 3 depresyon türünden biri olarak kabul ediliyor. .
Depresyon kendi başına ortaya çıkabileceği gibi kimi hastalıkların sonucunda, hamilelikten önce, gebelik sırasında veya doğum sonrasında da ortaya çıkabiliyor.
Hamilelikte depresyon riskini artıran faktörler
Araştırmalar, kadınlarda depresyon görülme sıklığının, erkeklere nazaran iki kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Biyolojik anlamda değerlendirildiğinde, genetik etkenlerin yanı sıra kadınlık hormonlarının salgılanmasına eşlik eden duygusal durum değişiklikleri de depresyon riskini artırıyor.
Kadınlarda özellikle hamilelik öncesinde, gebelikte veya doğum sonrasında (pospartum depresyon) depresyon görülme sıklığı oldukça fazla.
Daha önce tanı almış ya da almamış olsun; depresyon geçirmiş veya kaygı sorunları olan kadınlarda da depresyon görülme riski daha fazla…
Bir diğer ilginç sonuç ise şu: Gelir eşitsizliği, anne-bebek ölüm hızları yüksek olan ve çocuk sahibi olan kadınların haftalık çalışma saatinin 40’ın üstünde olduğu ülkelerde doğum sonrası depresyon oranları daha yüksek.
Günlük hayattaki stres ve zorluklar, kadının sosyal anlamda ailesi veya çevresi tarafından desteklenmemesi, bebeğin bakımı konusundaki sorunlar da kadında doğum sonrası depresyon riskini artırıyor.
Geçmişten kalma yanlış bilgileri unutun: Hamilelik dönemi depresyondan korumuyor!
Geçmiş dönemlerde gebelik dönemi, psikiyatrik rahatsızlıklar için koruyucu bir dönem olarak kabul ediliyordu ancak günümüzde bu görüş araştırmalar neticesinde çürütüldü.
Kadınlar gebeliği doyum, olgunluk kendini geliştirme ve mutluluk kaynağı olarak olgısalar da gebelikte anne adaylarının endişe, korku, stres, kaygılı bekleyiş ve olumsuz duygu durumları da yaşayabiliyor. Üstelik uzmanlar kadınların yüzde 10’unun gebelik döneminde depresyon yaşadıklarını belirtiyor.
Hamilelikte depresyon nasıl belirti verir?
- Çok az ya da çok uzun süre uyuma
- Yeme alışkanlıklarında değişiklik, iştahsızlık veya çok fazla yemek yeme
- Normalde hoşlanılan şeylerden zevk alamama
- Konsantre olamama
- Unutkanlık
- Sürekli üzüntü hali
- Suçluluk ya da değersizlik düşüncesi
- Endişe ve aşırı sinirlilik
- Umutsuzluk, ölüm ve intihar gibi düşüncelere kapılma
- Aniden ve sürekli ağlama
- Cinsel isteksizlik
- Sosyalleşmekten kaçınmak
Hamilelik depresyonu mutlaka tedavi edilmeli!
Hamilelik döneminde veya sonrasında görülen depresyonların mutlaka tedavi edilmesi, doğumdan sonra geçer düşüncesi ile tedavinin ertelenmesi en önemli yanlışlardan biri. Çünkü uzmanlar, gebelik depresyonunu tedavi edilmemesi durumunda hem anne hem de bebek açısından çeşitli sakıncaların doğabileceğine dikkat çekiyor.
Bu nedenle anne adaylarının veya yakınlarının, kişide biraz önce saydığımız belirtileri tamamını veya bir kısmını gördüklerinde mutlaka doktora başvurması gerekiyor.
Hamilelikte depresyon tedavi edilmezse sadece anne değil, bebek de etkileniyor
Hamilelikte depresyonun tedavi edilmemesi durumunda; erken doğum, gebelik zehirlenmesi (preeklampsi), zor doğum ve doğumda cerrahi müdahaleye gereksinim duyma gibi olumsuz etkiler ortaya çıkabiliyor. Bu da sadece anneyi değil, dünyaya yeni gelecek bebeğin sağlığını da olumsuz etkileme riskine sahip.
Bu haber ilginizi çekebilir: Doğum sonrası depresyon (lohusalık depresyonu) nedir?