Başarılı şarkıcı Gülben Ergen, Gökay Kalaycıoğlu ile 360 Derece programında yıllar önce kaybettiği babasına neden kırgın olduğunu anlattı. Babasına kızgın olduğunu söyleyen şarkıcı, “Babamla resmim yok, niye yok? Buna kırgınım mesela. Anılarımız yok. Lunaparkta anımız olsun isterdim” dedi.
Dadı dizisindeki rolüyle geniş bir hayran kitlesine ulaşan ve aynı zamanda şarkılarıyla adından söz ettiren sevilen sanatçı Gülben Ergen, Gökay Kalaycıoğlu ile 360 Derece programına konuk oldu. Anne ve babasının boşanmasıyla ilgili konuşan Ergen, kırgınlıklarından da bahsetti.
Anne ve babası kendisi çok küçükken boşanan Gülben Ergen, “Babana kırgın mısın?” sorusu üzerine “Biraz evet. Babamla resmim yok, niye yok? Buna kırgınım mesela… Anılarımız yok. Lunaparkta anımız olsun isterdim. Annem ve babam ayrılmayı başardığında ben ilkokuldaydım. Ama ayrılmayı başarıncaya kadar benim ömrümü tükettiler. Ben ilkokul 1’e giderken boşanma kararı alıp ben 5’e geçince boşandılar” dedi.
Babasından istediği sevgiyi göremediğini söyleyen şarkıcı, “Annem çok sevgi doluydu ama babam daha sert ve daha içkisi, kumarı, gece hayatı olan biriydi. Babam çok hareketli bir adam olduğu için de benimle fotoğrafı yoktu. Evladını severdi bunu bilirdim ama göstermezdi. Özendiğim baba ve kızlar gibi değildik. Annem ve abim sevgisini hep gösterirdi. Abimin sevgisiyle ilgili konuşabilirim ama babamla yok. Bu babamı sevmemi ya da saymama engel değildi. Başarımda ona kendi ispat etme durumum vardı. Onun gibi başarılı olmak isterdim” şeklinde konuştu.
Uzun süre babasına kendisini göstermeye çalıştığından bahseden Gülben Ergen, sözlerine şöyle devam etti: “Babama kendimi ispat etmeye çalıştığım için hep okulda notları iyi olan çalışkan biriydim. Babamın akrabaları ve arkadaşları bana ‘Sen ne Mazhar’ın kızısın sen’ dediklerinde çok hoşuma giderdi. Babam boşandıktan sonra nafaka vermezdi, annem de çok üzülürdü. Ben de çalışıp para kazanmam gerektiğini anlardım o yaşta. Babam çok güzel ve bakımlı bir kadınla evlendi. Annemle o kadını gözetlerdik. O evlilikten bir çocuğu oldu ve biz onu çok kıskandık. Trajedi ya da kötülük yok.”
Üvey kelimesi de yok, hep iyi insanlardı. Babam da iyiydi evlendiği kadın da… Beni başarılı olmaya ve ayaklarımın üzerinde durmaya iten bir durumdur. Bana annem ve babam tarafından sorumluluk duygusu çok erken yaşta verildi. Mahkeme boşanma davasında benim velayetimi anneme abimi de babama vermişti. O usulen olduğu için abim hep bizdeydi.”