Ana SayfaSağlıkErkeklerde sertleşme sorununa neden oluyor! Türkiye'de 10 erkekten 7'si...

Erkeklerde sertleşme sorununa neden oluyor! Türkiye’de 10 erkekten 7’si…

- Advertisement -

Üro- Androloji Uzmanı Prof. Dr, Halim Hattat, “Yaklaşık iki- üç ayı aşkın bir süre cinsellikle ilgili arzu duyulmasına rağmen yeterince sertleşme elde edilemiyorsa bu duruma ‘sertleşme sorunu’ adı veriliyor. Yani bir erkeğin hayatının belirli bir döneminde tek bir kez başarısız olması, sertleşme sorunu demek değil” dedi.

Üro- Androloji Uzmanı Prof. Dr, Halim Hattat, sertleşme sorununa ilişkin bilgi vererek, tetikleyen faktörleri sıraladı. Sorunların yüzde 75’inin organik olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Hattat, tedavi için yol haritası hazırlamak gerektiğini söyledi.  

SERTLEŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Yaş, fiziksel ve duygusal durumlarının etkili olduğunu aktaran Prof. Dr. Hattat, “Sertleşme sorunu basit olarak doktorların cinsel performans için yeterli olan sertleşme seviyesini sağlayamama veya bu sertliği koruyamama durumu için kullandıkları klinik bir terim. Yaklaşık iki- üç ayı aşkın bir süre cinsellikle ilgili arzu duyulmasına rağmen yeterince sertleşme elde edilemiyorsa bu duruma sertleşme sorunu adı veriliyor.

Yani bir erkeğin hayatının belirli bir döneminde tek bir kez başarısız olması, sertleşme sorunu demek değil. Uyarılara karşı verilen cinsel cevap kişiye özgü fizyolojik bir mekanizma. Yaş, fiziksel ve duygusal durum, uyarılma şekli, partnerin hareketleri gibi faktörlerin hemen hepsi cinsel cevabı etkiliyor. Bu nedenle aynı uyarıya farklı zamanlarda değişik cevaplar olabiliyor ve bu doğal. Çok stresli bir günün ardından her zamanki performans yakalanamayabiliyor. Ancak bu durum ısrarcı ve düzelmeyen bir şekilde devam ederse o zaman gerçek bir sertleşme probleminden bahsediliyor.  

Türkiye’de 10 erkekten 7’si bu şekilde, gerçek anlamda, sertleşme sorunu yaşıyor” dedi.  

SAĞLIKSIZ BESLENME RİSK FAKTÖRÜ  

Yaşın tek başına sertleşme sorununa yol açmayacağını belirten Prof. Dr. Hattat, “Yaşın yanı sıra diğer sağlık koşulları, ilaçlar ve yaşam biçimi gibi normal kan akışını değiştiren ve hormonları etkileyen her faktör sertleşmeyi etkiliyor. Şeker hastalığı, kalp-damar problemleri, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol gibi sağlık durumları yaşlanma sürecinde sıklaştığından sertleşme problemi de yaşla birlikte daha fazla görülüyor.

Ancak son yıllarda özellikle genç erkeklerde hem hormonsal eksiklikleri hem de sertleşme sorununu daha sık görmeye başladık. Hatta, 25-35 yaş arası sertleşme sorunu yaşayan ciddi bir hasta grubu var. Hareketsiz bir yaşam süren, sağlıksız beslenen, sigara içen ve aşırı alkol tüketen, yoğun stres altındaki genç erkeklerde sertleşme sorunu sık görülüyor. Mesela 1 paket ve daha fazla sigara içen erkeklerde sertleşme sorunu riski yüzde 40 artıyor. Testosteron hormonun azalması sertleşme sorunu riskini arttırıyor. Yüksek kolesterol-tansiyon gibi damarsal problemler de sertleşmeyi olumsuz etkiliyor. Şeker hastalarının yaklaşık yarısında 10 yıl içinde sertleşme sorunu görülüyor” diye konuştu.  

“ERKEKLERİN YÜZDE 35’İ CİNSEL SORUNLARINI HİÇ KİMSEYLE KONUŞMUYOR”

Sorunların yüzde 75’inin organik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hattat, “Total kolesterol seviyesi 240 civarında olan erkekler 150 civarında olanlara göre 2 kat sertleşme sorunu riski altında. Cinsel problemlerde çoğu zaman organik ve psikolojik faktörleri bir arada görüyoruz. Çoğu genç erkek, sorununun psikolojik olduğunu düşünüp, çözüm aramıyor.

Hatta, Aile Sağlığı Araştırma Derneği olarak yaptığımız çalışmalarda erkeklerin yüzde 35’inin cinsel sorunlarını hiç kimseyle konuşmadığını bulduk. Erkeklerin yüzde 83’ü tedavi görmüyor. Bunların yüzde 74’ü utanma sebebiyle bir merkeze başvurmuyor. Bazen eşlerinin zoruyla bir kliniğe başvuruyorlar. Orada hormonsal veya damarsal bir problem olduğunu görüp şaşırıyorlar. Oysa yıllarca, sorunun psikolojik olduğunu düşünüp, kendilerini veya eşlerini suçlamışlar. Aslında sertleşme sorununun sebeplerine bakıldığında, yüzde 75’ten fazlasının organik olduğunu görüyoruz.

Yalnız, sorun organik bile olsa, bu durum performans endişesine yol açıyor. Bir kere sertleşme sorunu yaşayan bir erkek, bu durumu, her ilişkide yaşayacağını düşündüğünde performansı daha da düşüyor. Bir kısırdöngü meydana geliyor” ifadelerini kullandı.  

“YOL HARİTASI HAZIRLAMAK GEREKİYOR”

Cinsel bölge damar yapısının sağlıklı olması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Hattat, “Sertleşme sorununda hasta ve mümkünse eşiyle detaylı bir anamnezden sonra, fizik muayeneyle olası bozukluklar araştırılıyor. Cinsel bölgede bir eğrilik olup olmadığı, testislerin durumu inceleniyor. Hormonsal bir eksiklikten veya şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği bir metabolik riskten şüpheleniliyorsa, kan tetkikleri gerekebiliyor.

Performans endişesi açısından psikogram yapılabiliyor. Ardından cinsel bölgeye giden kan akımını gösteren daha spesifik tanı yöntemlerinden yararlanılabiliyor. Çünkü cinsel bölgeye giden kan damarları kalpteki koroner damarlardan bile daha küçük çaplıdır. Bu nedenle yüksek kan şekeri, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, sigara-alkol kullanımı veya sağlıksız beslenme gibi risk faktörlerinin olumsuz etkileri kalpten önce cinsel bölgede çıkabiliyor. Bu tetkiklerden hangisinin gerekeceği, hastanın şikayetine ve hikayesine bağlı.

Önemli olan sorunu tüm organik, psikolojik ve sosyal nedenleriyle araştırmak ve doğru bir tedavi uygulamak. Metabolik, hormonal, damarsal ve nörojenik araştırmalar mutlaka yapılmalı. Bir anlamda o erkeğin cinsel sağlığı için bir yol haritası hazırlamak gerekiyor. Hatta artık metabolik dedektiflerle, performans için risk teşkil eden yaşam tarzı faktörlerini incelemek de mümkün” dedi. 

- Reklam -
Exit mobile version