İngiliz Kraliyeti, bir zamanlar yarım kalan bir aşk hikayesinin tanığı oldu. Hikayenin kahramanları ise Kraliçe II. Elizabeth’in kız kardeşi Prenses Margaret ve Yüzbaşı Peter Townsend idi. Devletin engellediği bu aşk, Townsend’in kitabıyla yeniden gündeme geldi.
TRAJİK KRALİYET AŞKI
İngiltere kraliyet ailesi fertlerinin geçmişten beri dikkat çeken aşk hikâyelerinden biri tekrar gündeme geldi. İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’in kız kardeşi Prenses Margaret ile halktan biri olan Yüzbaşı Peter Townsend arasındaki “tarihin en trajik kraliyet aşkı” olarak adlandırılan ilişki, Townsend’in yazdığı kitabın yeni basımıyla tekrar hatırlandı. Kitabında kraliyet ile İngiliz halkını karşı karşıya getiren ilişkinin detaylarını anlatan Townsend, Prenses Margaret’e olan aşkını, kraliyete ve kurallarına karşı yaşadıkları sorunları dile getiriyor.
‘KONTROL EDİLEMEZ BİR NEŞEYE SAHİP’
O dönem evli ve iki çocuklu olan Peter Townsend ile Prenses Margaret arasında başlayan aşk 1953 yılında ortaya çıktığında Townsend boşanmıştı. Ancak Townsend’in boşanmış bir erkek olması nedeniyle kraliyet kuralları öne sürülerek prenses ile aşkına hiçbir zaman izin verilmemişti. Kitabında, Prenses Margaret henüz 14 yaşındayken Buckingham Sarayı’nda tanıştıklarını yazan Townsend, o dönem prenses unvanı olan II. Elizabeth’in babası, İngiltere Kralı 6. George’un gururu, Margaret’in ise mutluluğu olduğunu anlatıyor. Margaret’i tarifinde bile onu ne kadar sevdiğini yansıtan Townsend, “Margaret olağan dışı bir kız, çok güzel ve kontrol edilemez bir neşeye sahip” diye yazmış.
MUTLULUK SINAVI
Kraliyet Hava Kuvvetleri’ndeki görevinin ardından Buckingham Sarayı’nda kralın hizmetlisi olarak görev yapan Peter Townsend, kendisinin boşanması, Kral George’un da 1952’de ölmesinin ardından teselliyi Prenses Margaret ile birbirlerinde bulduklarını aktarıyor. Ancak Townsend kitabında, “Birbirlerine âşık olarak kraliyete karşı geldiklerini ve bir sansasyonla karşı karşıya kaldıklarını”, büyük mutluluğun bir süre sonra “zorlu bir sınava” dönüştüğünü ifade ediyor.
BAŞBAKAN CHURCILL KARŞI ÇIKTI
Townsend kitabında kraliçe ilişkilerine nezaketle yaklaşsa da kraliyet müessesinin izin vermediğini vurguluyor. Kurala göre, Margaret’in 25 yaşına kadar boşanmış biriyle evlenme kararını ancak ablası olan kraliçe verebilirdi. Kraliçe kilisenin baskısını hissederken, parlamentonun da ilişkiye onayı gerekiyordu. Ama dönemin Başbakanı Churchill de bu ilişkiye karşıydı. Bu sebeple Margaret’in Townsend’le evlenmek için kendi kararını verebileceği 25 yaşına kadar 2 yıl beklemesi gerekirken, Townsend görev için Belçika’ya gönderilmişti.
FOTOĞRAFÇIYLA EVLENDİ
Prenses Margaret 1955’te 25 yaşını doldurduğunda Peter Townsend ile tekrar bir araya gelmiş. Ama bu sırada Margaret’in 25 yaşına girse de boşanmış biriyle evlenmesi için kraliyet haklarını kaybetmesi gerektiği gündeme getirilmiş. Kitabında “Margaret bu durumu daha önce bilseydi dramı önleyebilirdi ama artık çok geçti” diyen Townsend, Ekim 1955’deki son buluşmalarını “Her şey büyük final için hazırlanmıştı” sözleriyle aktarıyor. Son görüşmede Margaret’in üzüntüsünü ve yaşadığı baskıyı öğrenen Townsend, ilişkilerini bitiren mektubu prensese vermiş. Prensesten ayrıldıktan 4 yıl sonra 1959’da Marie -Luce ile evlenen, iki evliliğinden beş çocuğu olan Townsend 1995’te; fotoğrafçı Anthony Armstrong-Jones ile 18 yıllık evliliğinden iki çocuğu olan Margaret ise 2002’de öldü.
HER GÜN BİRBİRLERİNE MEKTUP YADILAR
Peter Townsend, Belçika’ya gönderilmeden önce skandalın nasıl patladığına dair detayları verdiği kitabında, Margaret ile gizli ilişkilerini “masum bir şekilde” kraliyete ve siyasi yönetime açıkladıkların yazmış. Ancak bu sırada aşkları ABD ve Kıta Avrupası’ndaki basında manşetlerde yer almış. Skandalın Kraliçe II. Elizabeth’in taç giyme törenine denk geldiğine dikkat çeken Townsend, törende Prenses Margaret’in kendisinin üniformasının üzerindeki tüyü alması ve gülüşmelerinin ertesi gün ABD basınında manşetlere taşındığında yaşadığı şoku aktarıyor.
Margaret ile ayrı kaldıkları iki yıl boyunca hemen her gün birbirlerine mektup yazdıklarını belirten Townsend, mektuplarında birbirilerine karşı duygularının çok güçlü olduğunu ama evliliklerinin mantıklı olup olmadığını sorguladıklarını da kaydediyor.