Ana SayfaYaşamdanCumhuriyet tarihimize iz bırakan Cumhuriyet kadınları

Cumhuriyet tarihimize iz bırakan Cumhuriyet kadınları

- Advertisement -

Kadınların Kurtuluş Savaşı sırasında verdiği mücadeleyi gören ve kadınlara olan güvenini “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ve bu yıl 98. yaşını kutladığımız Cumhuriyetimizin önemli kadın figürlerini sizler için sıraladık…

Halide Edip Adıvar (1884 - 1964)

Halide Edip Adıvar (1884 – 1964)

Biz onu ilkokul yıllarımızdan itibaren roman yazarı olarak tanıdık. Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye, Sinekli Bakkal gibi eserleri ile hem edebiyatımızda hem de Türk sinemasında yeri olan Halide Edib’in Cumhuriyet tarihimizde özel bir yeri var. Lisans derecesi alan ilk Müslüman kadın olan Adıvar, 1884 yılında başladığı eğilimini, Amerikan Kız Lisesi’nde devam ettirmiş. Milli Mücadele fikrinin doğup büyümesinde de rolü olan Adıvar, aynı zamanda Ünlü Sultanahmet Mitingi’nin de ateşli hatiplerinden biri. 1964 yılında kaybettiğimiz Adıvar, bugün halen en önemli üniversitelerimizden biri olan İstanbul Üniversites’inde edebiyat profesörlüğü ve İngiliz Filolojisi Kürsüsü başkanlığı da yapmış bir akademisten. Aynı zamanda 1950’de TBMM’de milletvekilliği yapan bir siyasetçi. 

Sabiha Gökçen (1913 – 2001)

Bugün, İstanbul’un ikinci havalimanına da isim veren ve 12 yaşında Atatürk tarafından evlatlık edinilen Sabiha Gökçen, Üsküdar Kız Meslek Lisesi’ni bitirdikten sonra Türk Hava Kurumu’nun Havacılık Okulu’na girdi. 1934’teki Soyadı Kanunu’yla birlikte Atatürk tarafından kendisine “Gökçen” soyadı verildi. Dünyanın ilk savaş pilotu olarak bilinen Gökçen, 32 muharebe uçuşuyla birlikte toplam 8 bin saat civarında uçuş gerçekleştirmeyi başarmıştır.

Gökçen aynı zamanda Cumhuriyet’in en tartışmalı askeri operasyonları arasında gösterilen Dersim Harekatı’na da katılmıştı.

Fahrelnissa Zeid (1901 – 1991)

1901 yılında Sadrazam Cevat Paşa’nın yeğeni olarak Büyükada’da doğan ve “Halikarnas Balıkçısı” lakabıyla tanınan yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın kardeşi olan Fahrelnissa Zeid, Türkiye’nin ilk kadın ressamları arasında bulunuyor.

Zeyd, soyadını Kral 1. Faysal’ın kardeşi ve dönemin Irak büyükelçisi olan Emir Zeyd’le evlendikten sonra alan Zeid, Türkiye’de modern sanat ve soyut resmin öncülerinden olan ve bugün Mimar Sinan Üniversitesi olarak bildiğimiz Sanayi-i Nefise’nin ilk kadın mezunları arasında yer alıyor.

1976 yılında Amman’a yerleşen sanatçı, kendi adını taşıyan bir sanat enstitüsü kurar ve 1991’de Amman’da hayata veda eder.​

Afife Jale (1902 – 1941)

Cumhuriyet tarihimizin ilk kadın tiyatro sanatçısı olan Afife Jale, ilk olarak 3 Nisan 1919 tarihinde Hüseyin Suat’ın Yamalar adlı eserinde oynamış ve çalışmalarını Cumhuriyet döneminde de devam ettirmiş bir tiyatro sanatçımız.

Cumhuriyet’in ilan edilmesi ile kadınların sahneye çıkmasına engel olan yasal düzenlemelerin kaldırılması sayesinde oyunlarını özgürce sahneleme fırsatı bulan Jale, ne yazık ki çok genç yaşta, sadee 39 yaşında kaybettiğimiz sanatçılarımızdan biri. 

Refet Angın (1915 – 2010)

Türkiye’nin ilk öğretmenlerinden olan Angın, ilk Öğretmenler Günü’nde yılın öğretmeni seçilmiş ve 1982’de emekli olana kadar pek çok okulda öğretmen, müdür yardımcısı ve okul müdürü olarak eğitim vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk kadın öğretmenlerinden olarak 90 yaşında verdiği bir söyleşide, “Atatürk’e karşı görevimi yerine getirmiş olabilmeyi istiyorum” demiştir. 

Mevhibe İnönü (1916 – 1973)

Cumhuriyet’in hanımefendilerinden biri olan ve İsmet İnönü ile 57 yıllık mutlu bir evlilik yaşayan Mevhibe İnönü, sevgi dolu bir anne ve bir büyükanne olarak 1992 yılında vefat ettiğinde arkasında unutulmayacak bir isim, pek çok anı, belge, mektup ve titizlikle sakladığı özel eşyalarını bıraktı. Bunların arasında yıllarca Türk kadınının şıklığını yansıtmış giysileri önemli bir yer tutuyordu.

Fazıla Şevket Giz (1903 – 1981)

Türkiye’nin ilk kadın profesörlerinden biri olan Giz, biyoloji alanıda çalışmış bir akademisyen. Halen sadece kadın öğrencilerin kabul edildiği ve yabancı öğrencilere tanıdığı burs olanakları ile bilinen ABD’deki Mount Holyoke Üniversitesi’nde biyoloji üzerine eğitim alan Giz’in bir diğer önemli yanı ise temel bilimler kategorisinde araştırma yazısı yayımlanan ilk kadın bilim insanı olmasıdır. Cumhuriyet dönemi ile gerçekleştirilen üniversite reformu sayesinde İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde görev alan ve profesörlük unvanını kazanan Giz’i 1981 yılında kaybettik.

Nezihe Muhiddin (1889 – 1958)

Cumhuriyet sonrası kadın hareketinin öncü isimlerden olan düşünür, gazeteci ve yazar Muhiddin, ilk kadın partisi olan Kadınlar Halk Fıkrası’nın kurucları arasında yer alıyor. Kadınlara seçme ve seçilme hakkını verilmesini talep eden Nezihe Muhiddin, mücadele ile geçen ömrünü 1958 yılında noktaladı. 

Müzeyyen Senar (1918 – 2015)

Bugün halen şevkle dinlediğimiz ve Cumhuriyet’in Divası olarak tanınan Müzeyyen Senar, müzik eğitimine Anadolu Musiki Cemiyeti’nde başladı. Ustaların dikkatini çeken güçlü sesinin eğitimini Sadettin Kaynak, Selahattin Pınar gibi üstatlar verdi ve Senar, kısa sürede şöhret oldu.

Mustafa Kemal’in sahnede dinlediği sanatçılarımızdan olan Senar, halen “Türk Sanat Müziği” denince akla gelen ilk isimlerden biri.

Mualla Eyüboğlu (1919 – 2009)

Türkiye’nin ilk kadın mimarlarından olan Eyüboğlu, Sanayi-i Nefise Mektebi adı ile kurulan ve bugün Mimar Sinan Üniversitesi adı ile bildiğimiz Güzel Sanatlar Akademisi’ni bitirdikten sonra “Köy Enstitüleri”nde eğitim seferberlerine katıldı.

Soyadından da anlayabileceğiniz üzere, şair ve ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu ile yazar Sabahattin Eyüboğlu’nun kardeşi olan Mualla Eyüboğlu, tam bir Anadolu aşığı olarak, yün şalvarı ve postallarıyla yirmiden fazla Köy Enstitüsü’nün kuruluşunda çalıştı.

Adalet Ağaoğlu (1929 – 2020)

Türk edebiyatının yaşayan en önemli yazarılarından biriyken çok yakın zamanda, 2020 yılında kaybettiğimiz Ağaoğlu, tam bir Cumhuriyet kadınıydı. Oyun yazarı ve romancı Ağaoğlu; toplumsal vicdanı ve güçlü, entelektüel kişiliği ile 1973’te yayımlanan ilk romanı “Ölmeye Yatmak” ile Türk edebiyatında fırtınalar estirdi.

Çağdaş Türk edebiyatının önemli kalemlerinden Adalet Ağaoğlu’nu, 14 Temmuz 2020’de 90 yaşındayken kaybettik.

Türkan Saylan (1935 – 2009)

1968’de İstanbul Tıp Fakültesi’nde dermatoloji dalında başasistanlığa başladı. 1971’den itibaren burs kazanarak gittiği İngiltere’de ve Fransa’da ileri eğitim gördü. İhtisas alanı, Türkiye’de cüzzam diye bilinen lepra hastalığıydı.

Taylan, lepra hastalığa karşı mücadelenin ön saflarında çalıştı. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Lepra Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin yöneticisi oldu.

Cüzamla Savaş Derneği’ni ve Vakfı’nı kurdu. Derneğin amacı, şöyle belirlenmişti: “Atatürk ilke ve devrimlerini korumak, geliştirmek, çağdaş eğitim yoluyla çağdaş insan ve çağdaş topluma ulaşmak…”

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin eski genel başkanı da olan ve son 17 yılını meme kanseri hastası olarak geçiren Prof. Dr. Türkan Saylan 74 yıllık ömrünün çok büyük kısmını hep, başkalarının iyiliği için çalışmakla geçirdi.

Saylan’ı 18 Mayıs 2009 tarihinde, 73 yaşındayken kaybettik.

Leyla Gencer (1928 – 2008)

20. yüzyılın en önemli sopranolarından biri olarak görülen Leyla Gencer, Avrupa ülkelerinde de “La Diva Turca”, “La Gencer”, “La Regina” adları ile anılır.

İstanbul İtalyan Lisesi’ni bitirdikten sonra bir süre İstanbul Devlet Konservatuvarı’nda şan eğitimi alan Gencer, konservatuvarda, Fransa’nın önde gelen hocalarından Reine Gelenbevi, ünlü orkestra şefi Muhittin Sadak ve besteci Cemal Reşit Rey’in öğrencisi oldu ve sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok ülkesinde çok önemli eserlerde yer aldı.

1988 yılında “Devlet Sanatçısı” unvanıyla onurlandırılan ve 2004 yılında Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından 1000 yılın Türkleri özel koleksiyonunda adına 15 bin TL değerinde 0.999 ayar gümüş hatıra para basılan Gencer’i 2008 yılında kaybettik.

- Reklam -
Exit mobile version