Ana SayfaAnne ÇocukBüyük çocuk olmak

Büyük çocuk olmak

Uzman Klinik Psikolog Zeynep Yetkin anlatıyor.
- Advertisement -

Kardeşiniz olması çoğu zaman harikadır. Evde oynayabileceğiniz biri her zaman bulunur, ebeveynlere karşı sizi destekler ve en yakın arkadaşınız olur. Özellikle ergenlik ve sonrasında yaş farkı önemini yitirir ve kardeşler birbirlerini destekleme konusunda daha iyi iş çıkarmaya başlarlar. Ancak çocukluk çağlarında kardeşler arası kavgalar her evin gündemidir. Eve 2. çocuk geldiği andan itibaren önce doğmuş olan çocuk birden büyür. Yaşı önemini yitirir. 3 yaşında dahi olsa o artık bir ağabey/abla olmuştur. Ondan beklenen kardeşinin bebek olduğunu, küçük olduğunu, annesine daha çok ihtiyaç duyduğunu anlamasıdır. Bazı çocuklar mizaçları sayesinde büyük olma, sorumluluk sahibi olma haline çok kolay adapte olur. Takdir topladıkça da davranışlarını sürdürürler. Ancak bazı çocuklar erken gelen bu role uyum sağlamakta zorlanırlar. Ne yapacaklarını bilemedikleri zaman da yegâne pusulaları olan ebeveynlerine bakarlar. Sonunda evin büyükleri kardeşlerine nasıl davranıyorsa onlar da o davranışları kopyalar. 

‘BENİM DEDİĞİM OLACAK ÇÜNKÜ BEN ÖYLE İSTİYORUM’ 

Bir aile buluşmasında, kalabalık bir ortamda bir sürü çocuk bir araya gelince büyük çocuk ondan daha önce beklendiği üzere bütün çocukların yetkilisi olarak onları bir araya toplama eğilimi gösterebilir. Oyunu kurar ya da yönergeleri o vermeye başlar. “Öyle konuşma. Buraya gel. Aferin sana. Benim dediğim olacak çünkü ben büyüğüm” Böyle sahnelere denk geldiğimde o çocuğa biraz üzüldüğümü itiraf etmeliyim. Hem taşıyabileceğinden belki de istediğinden fazla sorumluluk yüklendiği için hem de oyunun bir parçası olma şansını kaçırdığı için. Çünkü büyük çocuk bir yetişkin gibi davrandığında artık diğerlerinin oyun arkadaşı olmaktan çıkar. Hatta küçükler onun sözünü dinlemezlerse hayal kırıklığı ya da öfke gibi duygularla da uğraşmak zorunda kalabilir. Bazı durumlarda ise diğerlerine davranışları nedeniyle yetişkinler tarafından uyarılabilir. Bağırmaması, diğerlerini “rahat bırakması”, onlara karışmaması gibi geribildirimler kafasını karıştırabilir. Bu nedenle çocuklarla ilişki kurarken ve onlardan beklentilerimizi ayarlarken belirleyici olan onların aile içindeki “rolleri” değil, yaşları olmalıdır.

- Reklam -
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Exit mobile version