Ana SayfaKadınBağlanma sorununun ilişkilere etkileri

Bağlanma sorununun ilişkilere etkileri

- Advertisement -

Güvenli bağlanma yetişkinlik döneminde kişinin sağlıklı ilişkiler kurması anlamına gelir. Bağlanma sorunu yaşayan kişiler, ilişkiler arasında sürüklenir ve mutlu bir iletişim kuramaz. Bu süreç uzadıkça kişi yorgun düşer bununla birlikte çevresindeki insanları da yıpratır. Bağlanma problemi ve etkilerine uzman gözünden bakın

İlişkilerde güven ve saygı gibi bağlılık da temel kavramlardan biridir ancak bağlanma sorunu günümüz ilişkilerinde yaygın bir problemdir. Prof. Dr. Ekrem Çulfa ilişkilerde bağlanma tarzları ve bağlanma problemleriyle ilgili bazı önemli noktaları paylaştı.

“Güvenli bağlanma özellikle bebek 0-2 yaş aralığında aynı kişiyle, en azından tek bir ebeveynin sürekli varlığıyla gelişen bağlanma şeklidir.” diyen Prof. Çulfa, güvenli bağlanmanın yetişkinlik döneminde kişinin sağlıklı ilişkiler kurması anlamına geldiğini, ben ve öteki kavramı bağlanma ilişkileriyle geliştiğini belirtiyor.

Güvenli ya da sorunlu bağlanma şekilleri olabileceğini söyleyen Prof.. Çulfa, bağlanma sorunu olan kişilerin ilişkilerinde ne tür sorunlar ortaya çıkarabileceğini ise şöyle özetliyor;

  • Kopuk korungan yani çekinik bağlanmaya sahip bir yetişkin, kendisini ve ötekini olumsuz özellikleriyle değerlendirme eğilimindedir.
  • Yakın ilişkiler sorundur, bunu reddederler.
  • Kimseye ne duygusal ne de fiziksel ihtiyaç duymadıklarını düşünürler. Bu ihtiyacı hissettiklerinde yine reddetme eğilimindedirler

Bu bebeklikte gelişen bir bastırma şeklidir. Bastırma önemli bir savunma mekanizmasıdır, bebeklikte anneden alınamayan duygu henüz o dönemde sekteye uğradığından, bir korunma şekli olarak ihtiyacın bastırılması gündeme gelir.

  • Bu tarz bağlanma sorunu olan insanlar için herhangi birinin yakınlığı güvenilir değildir. 
  • Onlar için  başkalarının kendisine bağlanması, sevgi ve ilgisine ihtiyaç duyması da bir risktir
  • Bağlanmaya yönelik duydukları ihtiyacı inkar ettikleri gibi başkalarının da kendilerine bağlanmasına izin vermezler. Bu riski oluşturmayacak günlük yada gecelik tabir edilen ilişkiler kurmayı tercih ederler.
  • Bu onları tehdit etmeyen bir ilişki biçimidir, beklenti yoktur, bağlanma yoktur, duygu yoktur, sadece kaçınma vardır.

Prof. Çulfa, bunun bilinçaltı olduğunu ve kişinin seçimi, tercihi ya da yaşam tarzı olmadığının belirtiyor ve destek alınması gereken bir durum olduğunun altını çiziyor.

Yetişkinlik dönemi bağlanma problemlerinin bir başka biçimi de saplantılı bir şekilde başkasına ihtiyaç duymaktır.

Kişi kendisini, kimliğini, kişiliğini aşırı değersizleştirir. Bu durum yine bilinçli değildir, kendisini değersizleştirirken diğerini, ötekini, bağlandığı kişiyi yüceltir. 

Güven duygusu içeriden değil, dışarıdan beslenir. Diğerinin varlığıyla kendisini var eder, yaşam anlamı sadece o kişi olur. Bizim kültürümüzde bu tür bağlanma problemleri genel olarak kadınlarda var gibi görülse de erkeklerde klinik olarak bu durumu daha çok gözlemlediğim olmuştur.

Kaygılı bağlanmayla ilgili yapılan son çalışmalarda, bu bireylerin en temel sorununun güvenle ilgili olduğu tespit edilmiştir. Kendilerine de başkalarına da güvenmezler. Çünkü güvenlik duygusu onlara en yakın olması gereken ebeveynleri tarafından verilmemiş, buna duydukları ihtiyaç giderilememiştir.

- Reklam -