Ana SayfaYaşamdanAşk İçin Ölmeli mi? Aşk insana neler yaptırır?

Aşk İçin Ölmeli mi? Aşk insana neler yaptırır?

- Advertisement -

Bir kadın iki erkek karakter etrafında kurgulanan ve zamansız, mekansız, imkânsız bir aşkı anlatan ‘Aşk İçin Ölmeli’ A7 Kitap tarafında kitapseverlerle buluşturuldu.

A7 Kitap’ın tarafından yayımlanan Dilek Görmez’in ilk romanı olan “Aşk İçin Ölmeli’ özellikle kadınları aşk ve özgürlükler konusunda düşündürücü bir okumaya davet ediyor.

Aşk İçin Ölmeli, kendi ayakları üzerinde dimdik durmayı başarabilen bir kadın olan Zehra ve onun çevresinde var olan erkeklerin gizli dünyasını anlatıyor. Bir aşk romanı temasında olmakla birlikte, can dostu bir erkeğin gizli bir âşık olarak kadın özgürlüğünü kısıtlayan yaklaşımıyla, toplumdaki kadın ve erkek rollerine gönderme yapıyor. İnsan ilişkilerinin saf ve temiz gibi görünen yanının, ayın karanlık yüzü kadar kirli ve yalan dolu olabileceğini de gözler önüne seriyor.

Etrafında kadın-erkek, genç-yaşlı birçok insanın aşkla imtihanı olduğunu belirten Dilek Görmez kitabını şöyle anlatıyor: “Karakterlerim, hepsinin harmanlanmış hali aslında. Aşkla birlikte yeşeren tutku, bağlılık duygusu ileri yaşlarda hayata tutunma amacına dönebiliyor. Âşıkken, uyandığınızda yüzünüzde tebessüm olur. Aynaya baktığınızda başka bakar gözleriniz. Kendini daha çok sever insan. O heyecan insanı diri tutar. Benim ilk kitabım. Çok hevesle ve çok severek yazdım. Umarım yazma heyecanım, okura da geçer. Ben ikinci kitabımı yazmaya başladım bile. Dilerim, Aşk İçin Ölmeli sevilir ve ben daha çok okura ulaşırım.”

Görmez kitabın ana karakterleri Demir ve Zehra arasındaki aşkı da şu sözlerle ifade ediyor: 

Demir, güçlü bir iş adamı. Hayatı planlı ve düzenli. Etrafındaki pek çok insandan saygı ve oturduğu koltuğa bağlı olarak da itaat gören bir erkek. Sosyal olarak da kendine benzeyen insanlarla temas halinde. Orta yaşın biraz üzerinde. Hayatı imrenilesi varlık içinde ama içi ise kaçılası bir yokluk içinde. Bunun farkında değil. Ne zamana kadar? Tabii ki, Zehra ile karşılaşana kadar… Zehra, hayatın ilk baharında. Hatta adım adım inşa edecek hayatını. Sade ve sahici bir kadın. Kendinin pek farkında olmayan, yaşam acemisi bir genç kadın. Her şey, girişimciliğine önayak olan Demir’le tanışmasıyla başlar. Başarı üstüne başarı, genç ve çekici bir erkekle tanışma, âşık olma, ayakların yerden kesilmesi… Ve yükselişin önlenemez düşüşü… Demir ve Zehra, zamanla dost oluyor. Sık görüşmeseler de birbirlerini duyan ve hisseden iki insan haline geliyorlar. Aralarındaki güçlü bağın adı aşk mı? Aşk, ikisinin arasında mı? Karşılıklı yaşanıyor mu? Buna okur karar verecek. Ben burasını biraz okurun tahayyülüne bırakmak istiyorum. Demir ve Zehra için aşk nedir ve aşk için neyi, ne kadar göze alıyorlar? O da biraz merak konusu olsun… 

- Reklam -
Exit mobile version