Ana SayfaYaşamdanAraştırmalarla İnternet'in zihnimize etkileri ve bu hız dünyasıyla başa çıkma yolları!

Araştırmalarla İnternet’in zihnimize etkileri ve bu hız dünyasıyla başa çıkma yolları!

- Advertisement -

21. Yüzyıl’da neden daha az konsantre olabiliyoruz, acaba İnternet beynimizi tembelleştiriyor mu? “Google bizi aptal mı yapıyor?” makalesi ile ünlenen ve “Yüzeyseyllik! İnternet Bizi Aptal mı Yapıyor? kitabı ile Pulitzer ödüllerinde finale kalan Amerikalı Yazar Nicholas Carr, “Eğer yeniden uzun süreli okuma işlemine dönersek, beynimiz de buna alışır. Konsantrasyonu daha uzun süre koruyabiliriz. Beyin de kendini bu şekilde geliştirir” diyor. Peki o çok alıştığımız Google ne olacak? Hiç araştırma yapmayacak mıyız? İnternet kötü mü? Teknolojiden uzak mı kalmalıyız? İşte araştırmalarla İnternet’in ve bu yeni “hız” dünyasının beynimize etkileri…

Bilgisayarda bir sayfa açılmıyor, hemen o sayfayı terk ediyoruz. Bir şarkıyı dinlerken ilk iki nakarat bölümünden sonra diğer şarkıya atlıyoruz. Dizilerin arasındaki reklama tahammülümüz yok, İnternet’ten seyretmeyi tercih ediyoruz. Youtube’da bilgi almak için izlediğimiz videoları bile en az 2×1 hızında seyrediyoruz. Cep telefonlarımızda, tabletlerimizde hep bir hız halindeyiz. Gelen diğer bildirimleri kaçırmamak için parmağımızın bir hareketiyle ekrandaki bilgileri hızla yukarı taşıyoruz. Sabırsızız. Her şeye, “hemen şimdi, şu an” sahip olmak istiyoruz.

Konsantrasyonumuz az. Aradığımız bir konuyu okurken bir de bakıyoruz ki o sayfadan bu sayfaya, sonra da diğerine atlamışız ve hiç ummadığımız bir sayfadayız. Bilgiye ulaşmış mıyız? Belki evet, belki hayır. Bilgiyi edinmiş miyiz? Muhtemelen hayır.

Ne ara değiştik? Bunun sorumlusu kim? Teknoloji mi?

Bir de işin kitap okuma boyutu var. Son yıllarda okumak ve anlamak için kendimizi bir kitaba bayağı bir vermek gerekiyor. Çünkü kitabı elimize alıyoruz ve yeterince sürükleyici değilse, bir de bakmışsınız ki kitabı bırakmış, elimize telefonu almışız.

İNTERNET BİZİ APTAL MI YAPIYOR?

Dijital Pazarlama ve Yeni Medya İletişimi Uzmanı Bahar Üner Anahmias, bundan 8 yıl önce eline geçen ve Türkçeye Yüzeysellik! İnternet Bizi Aptal mı Yapıyor? adı ile çevrilen The Shallows! What the Internet is Doing to Our Brains? kitabında problemin sadece onda olmadığını keşfetmiş. Kitabın yazarı Nicholas Carr.

İlk olarak 2008 yılında kaleme aldığı “Google bizi aptal mı yapıyor?” makalesi ile ünlenen ve “Yüzeyseyllik! İnternet Bizi Aptal mı Yapıyor?” kitabı ile Pulitzer ödüllerinde finale kalan Amerikalı Yazar Nicholas Carr, konsantrasyon ve bilgiyi öğrenebilme konusunda çok ciddi problem yaşadığını söyleyerek başlıyor kitabına. Muhtemelen hepimizde olduğu gibi.  

Bunun nedenini araştırmak için kendini inzivaya çekiyor. Bir nevi teknoloji detoksu yapıyor.

  • Bilgisayar yok.
  • Wi-fi yok.
  • Cep telefonu akıllı değil.
  • Tam bir detoks.
  • Sadece kitaplarla dolu bir eve kapanıyor.

Nicholas Carr teknoloji detoksu ve eski moda okuma yöntemi ile konsantrasyonunu kazandığını, sürekli kendini geliştirebilen beyninin hemen hemen eski haline döndüğünü belirtiyor kitabında.

Dediğine göre İnternet’te araştırma yapıp, okurken beynimizin hep kısa süreli hafıza kısmını kullanıyormuşuz. Yazarın iddiası şu: 

Eğer yeniden uzun süreli okuma işlemine dönersek, beynimiz de buna alışır. Konsantrasyonu daha uzun süre koruyabiliriz. Beyin de bu şekilde geliştirir kendini.

Kabul, yeniden eski tip okumaya dönelim. Ama çok alıştığımız Google ne olacak? Hiç araştırma yapmayacak mıyız? İnternet kötü mü? Teknolojiden uzak mı kalmalıyız? Teknoloji beynimizi değiştiriyorsa, onu terk mi etmeliyiz?

Tabii ki HAYIR!

İNTERNET DÜNYASINDAKİ DİJİTAL YERLİLER VE DİJİTAL GÖÇMENLER…

Yazının bulunuşu, matbaanın icadı, televizyon… Hepsi de icat edildikleri dönemde insanlığı korkutmuş. Beynimiz tembelleşir diye. Tembelleşti mi?

Yazı ile insanlar hikâyelerini sonraki nesillere, bozulmadan, değişmeden ulaştırabildi. Matbaa ile kitaplar basıldı ve bilgi daha çok insana ulaştı. İnternet ile bilgi zaman ve mekân kısıtlaması olmadan tüm dünyaya yayıldı. İnsanlık gelişimini yaptığı icatlara borçlu.

Amerikalı Psikolog Dr. Gary Small’un beyin üzerine yaptığı araştırmalara göre İnternet kullanımı beyinde bazı bölgelerin daha fazla gelişmesini sağlıyormuş.

Dijital Pazarlama ve Yeni Medya İletişimi Uzmanı Anahmias, araştırmayı anlatabilmek için bizlere iki terimden bahsetmesi gerektiğini söylüyor: Dijital yerliler ve dijital göçmenler.

Dijital yerliler kimler?

Dizüstü bilgisayarlar ve cep telefonları dünyasında doğan gençler; bizim çocuklarımız, sizin torunlarınız.

Dijital göçmenler kimler?

Zamanında mektup yazmış, kalemle not tutan, tüm bu teknolojiler ortaya çıkmadan doğan, bu teknolojiyi yaşının ileri bir safhasında öğrenmek zorunda kalan kişiler. Bizler ve anne-babalarımız oluyor.

Gary Small’un yaptığı araştırmaya göre, dijital yerliler,

  • Her gün ortalama 8,5 saat teknolojiye maruz kalıyor.
  • 8,5 saat teknoloji ise ile beynin çoklu görev (multitasking) bölgesinin, karmaşık mantık yürütme ve muhakeme becerilerinin gelişmesini sağlıyor.

İNTERNET’TE SADECE OKUYUCU OLMAK İLE ARAŞTIRMA YAPMAK ARASINDAKİ FARK

Psikoloji Uzmanı Dr. Gary Small, Kaliforniya Üniversitesi’nde yaptığı bu araştırmada özellikle 55-76 yaş aralığındaki dijital göçmenlerin İnternet kullanırken beyinlerinin hangi bölümlerini kullandıklarını merak etmiş.

Acaba İnternet gerçekten de beyni tembelleştiriyor mu?

Araştırmaya katılanlardan bilgisayar ekranından bir metin okumaları ve İnternet’te araştırma yapmaları istenmiş.

  • Araştırmaya katılanların hepsinde, okuma sırasında beynin şakak, arka ve yan bölgelerinde bulunan dil, okuma, hafıza ve görme merkezlerinin faaliyetinde belirgin bir artış gözlenmiş.
  • Ancak İnternet’te araştırma yapan grup ile İnternet’te sadece okuyan grup arasında fark varmış.
  • İnternet’te araştırma yapanların beyninin ön ve şakak bölgelerinin yanı sıra karar alma ve muhakeme sürecini denetleyen bölgenin işlevinde de artış belirlenmiş. 

Araştırmayı yürütenlerin başındaki Psikolog Dr. Gary Small, İnternet’te araştırma yapan kişilerde sinirler arasındaki iletişimin diğerlerine göre daha fazla olduğu sonucuna vardıklarını belirtmiş. Buna göre İnternet’te araştırma yapmak beynin karmaşık işlevlerini harekete geçiriyor.

Dr. Gary Small’a göre Web’de arama yapmak gibi basit bir görev bile beynimizde etki yapabiliyor. Beynimiz öğrenmeye devam ediyor.

İddiasına göre araştırma yapmak, sürekli yeni bir şeyler öğrenmek belki de bunamayı, demansı önlüyor. 

İNTERNET İLE NASIL BAŞA ÇIKACAĞIZ?

Dijital Pazarlama ve Yeni Medya İletişimi Uzmanı Anahmias, İnternet ile ilgili şu önerilerde bulunuyor:

  • İnternet hayatımızın bir gerçeği. Beynimiz bu yeni nesil iletişim şekliyle değişiyor. Bunu bilelim.
  • İnternet’i yapıcı ve yaratıcı olmak için kullanalım. Öğrenelim, öğrendiğimiz bilgiyi özümsemeye çalışalım, paylaşalım, takımlaşalım, üretelim, yine paylaşalım. Bizim öğrendiklerimizi başkaları da öğrensin.
  • İnternet, sosyal medya, telefon, tablet bağımlılığından kendimizi koruyalım. Kontrollü ve dengeli olalım.
  • Yüz yüze sosyal ilişkilerimizi unutmayalım. Onları besleyelim.
  • Okuma alışkanlığımızı kaybetmeyelim. Sadece internette okumamıza güvenmeyelim. Okumanın beynimizin başka bölümlerini de çalıştırdığını unutmayalım.
  • İnternet ezberleme alışkanlığımızı, hafızamızı zayıflatıyor, gereksiz hale getiriyorsa, biz de beynimizin bu alışkanlıklarını kaybetmemek için çabalayalım. Bazı şeyleri aklımızda tutmaya çalışalım, bilgiyi edindikten sonra çevremizle paylaşalım, anlatalım.
  • Yabancı dile mutlaka hakim olalım. Çocuklarımızın İngilizceyi mümkün olan en iyi şekilde öğrenmelerine çabalayalım. Biz ne kadar Türkçe kaynak yaratsak bile, İnternet’teki İngilizce kaynaklar bir o kadar daha fazla ve her an artıyor.
  • İlgilendiğimiz konuları, dünyanın gittiği yöndeki konuları takip edelim. Bilgi ve öğrenme artık bir tık uzağınızda. Her konuda kendimizi geliştirmemiz şart.
  • Hem çocuklarımız hem de biz dijital zekâmızı geliştirelim. Güvenli internet araştırması, doğru bilgiye ulaşmayı öğrenmek, internette gezinirken kendini kontrol edebilmek, dağılmamak, sosyal medya zamanını kısıtlı kullanmak, vb. konularda dijital zekâmızı geliştirelim.
  • En önemlisi yapay zekânın pek çok işe sahip olacağı bu dönemde İnsani özelliklerimizi kaybetmeyelim.
- Reklam -
Exit mobile version