Ece Erken, eşi Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun ölümünün 40. gününde sosyal medya hesabından duygusal bir paylaşım yaptı. Eşiyle 15 Ocak’taki mesajlarını yayınlayan Erken, “Sabahsız geceler, her günün tekrarı, sadece aynı acıyı yaşayanların anlayacağı 40 gün. Ölmeyecek kadar yaralıyım” dedi.
Beşiktaş Kulübü’nün eski yöneticisi ve sunucu Ece Erken’in eşi avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu, ocak ayında gittiği balıkçıda alacak verecek meselesi yüzünden tartıştığı kişiler tarafından öldürüldü. Eşinin ölümüyle yıkılan Ece Erken, Mahmutyazıcıoğlu’nun 40’ında sosyal medya hesabından dikkat çeken paylaşımlar yaptı.
Erken’in paylaşımında eşiyle 15 Ocak’ta yaptığı konuşma da yer aldı. Mesajda Mahmutyazıcıoğlu’nun Erken’e “Son nefesimi senin kolunda vereceğim. İyi ki varsın seni seviyorum” dediği, Erken’in de “Ben de son nefesimi senin kolunda vereceğim. İnşallah ilk ben giderim, çekmem acı” cevabını verdiği görüldü.
Erken, paylaşımın devamında ise şu ifadelere yer verdi: “15-01-22 yazışmamız Dubai’ye yanıma geldiği sabah. Bugün canım Şafağımın 40’ı, sabahsız geceler, her günün tekrarı, sadece aynı acıyı yaşayanların anlayacağı 40 gün. Ölmeyecek kadar yaralıyım, Allah’ım kimseye yaşatmasın. Eşimi toprağa verdiğim gün nasılsam öyleyim, bakımsız, ne giydiğim nasıl göründüğümün öneminin olmadığı sadece eşime dua edeceğim bir gün. Nefesi o kadarmış benim güzel yüzlümün, hiç hak etmediği şekilde kaybettim. Onu çok sevdiğim için biliyorum ki büyük bir sınavdayım, Allah bana kaldıramayacağımdan fazla yük yüklemez diye inanıp yoluma öyle devam ediyorum.”
“Oğlumla her zamankinden daha fazla ilgileniyorum, bir çok eşini, yakınını kaybedenle görüşüyorum, mesajlaşıyorum, onlarla güçleniyorum, iyileşiyorum, hepsine buradan teşekkür ederim. Her insan bazen dökülür, lakin mevsimi gelince Allah yeniden toparlar, toparlayacağım inşallah. Şafak oğlumun baba yokluğunu giderirken; benim içinde eşten, sevgiliden öte, ailemdi, merhametli, vicdanlı, mükemmel bir baba, iyi bir evlat ve fedakar bir eşti hala yaptığı yardım ve iyilikleri duyup onunla gurur duyuyorum. Sosyal medyada ilk günden beri tehditler almama rağmen, katillerin peşine düştüm, hadisler paylaşıp, kendimi teselli edip iyi insanlardan Yasin okuyup, Hatim indirmeleri gibi eşimin ruhunun huzuru için paylaşımlarda bulundum.”
“Eşimin o güzel yüzünü yayınladım, yasımı sessiz yaşamadım ve asla pişman değilim eşim de olsa aynısını yapardı. Katillerin peşini bırakmazdı. Babaannesi “Fayyeme” olan aşkını yazdım diye annesini sevmediğim yazılmış. Şafak çok sıkı dalga geçerdi yazılan, çizilenle, bana da arada takıyorum diye hep kızardı ama ben insanlar ne deri bırakıp, yorum okumayalı tam 40 gün oldu yine de açıklayayım kötü düşünen kim varsa bütün ailesi bilir ki en özeliydi babaannesi ve annesi Hacer teyze eşimin vefat ettiği 6.gün arayıp oğlunu mutlu ettiğimi, ailede küs olanları barıştırdığımı söyledi ve Allah senden razı olsun dedi. Eşimi defnettikten sonra cenazeye geç gelen, gelmeyen, yapılan veya yapılmayan paylaşımlara bile tepki gösterip takipten çıktığım yakınları ve yakınlarım oldu, herkesin kendi hayatı, yakınlığı, haddim değildi ama yaptım ve pişman değilim. Benim eşim doğal yollarla ölmedi ki yasımı sessiz sedasız yaşayayım.”